mart_2008_2

2

Click here to load reader

Upload: leon-trotsky

Post on 15-Mar-2016

217 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

KATLİAMININ ABD Emperyalizmi Orta Doğu’dan, İşgalci Türkiye Kürdistan’dan Dışarı! Savaş Tezkeresi İptal Edilsin! Bu yüzden KöZ’ün arkasındaki komünistler anti-emperyalizmi ve işgal karşıtlığını sadece ABD karşıtlığına indirgeyenlerden kendilerini ayırıp, “ABD Irak’tan Defol!” derken, başta Türkiye olmak üzere, tüm işgalci güçlerin Kürdistan’ın tüm parçalarından ellerini çekmesi gereğine dikkat çekmeyi boyunlarının borcu sayarlar.

TRANSCRIPT

Page 1: MART_2008_2

ABD emperyalizmi ve müttefiklerinin kendi elleriyle besleyip büyüttükleri gerici Irak BAAS diktatörlüğünü bahane ederek giriştikleri son işgal harekatının üzerinden 5 yıl geçti. Emperyalistlerin Irak işgali 5 yıldır sürüyor. Bu süre boyunca büyük bir kısmı Iraklı Arapların birbirlerine karşı yaptıkları saldırılarda olmak üzere 1 milyondan fazla insan hayatını kaybetti. Bunlardan yüz binlercesi çocuktu.

Şimdi, ABD ve müttefikleri artık Irak’tan çekilmenin planlarını düşünmeye başlıyorlar. Ama güvenilir uşaklarının sopası olmaksızın Irak’ı zapt-ü rapt altında tutmanın mümkün olmadığını biliyorlar. Irak’tan çekilirken ABD’nin planlarına aykırı en ufak bir gelişme olduğunda Irak’a askeri anlamda müdahale ederek bölgedeki dinamikleri yola sokacak, hatta gerektiğinde Irak’ı işgal etmeye hazır sadık bir uşağa ihtiyacı var. Bu görevi de en iyi Kürdistan’ın en büyük parçasını yıllardır işgal altında tutan Türk Devletinin yerine getirebileceği de açık. Bu bakımdan Irak işgalinin beşinci yılına gelirken, Türkiye’nin Güney Kürdistan’a hava ve kara harekatı yapmasına ABD’nin verdiği destek de önümüzdeki dönemde ABD’nin beklentilerinin Türkiye’yi bu şekilde kullanmak yönüde olduğunu doğruluyor.

O nedenle, her ne kadar Türk ordusu Güney Kürdistan’dan beklenenden çabuk çıkmış olsa da, bunun nihai bir geri çekilme olmadığı unutulmamalıdır. Güney Kürdistan’ın işgali önümüzdeki dönemde daima gündemde kalacaktır. ABD’nin Irak işgalinin beşinci yıl dönümünde bu yıl dönümüyle neredeyse üst üste düşen bir başka işgalin dumanları hala tütmektedir ve yeni saldırıların planlarının alttan alta yapılmakta olduğu sır değildir.

Bu nedenle, bilhassa Türkiyeli devrimcilerin ve komünistlerin ödevi sadece Irak’taki ABD işgaline karşı çıkmakla yetinmemektir. ABD uşağı AKP hükümetinin Güney Kürdistan’a yönelik saldırısını protesto etmeden, yeni saldırıların önüne geçme iradesini ortaya koymadan sadece ABD’nin Irak’taki işgaline karşı çıkmak, anti-emperyalizm edasıyla sosyal-şoven bir tutum takınmak olur Zira kendi devletinin işgalci ve katliamcı politikalarına karşı çıkmayıp, başka devletlerin saldırganlıklarına karşı aslan kesilenlere çoktan beri bu sıfat yakıştırılmaktadır.

Bu yüzden KöZ’ün arkasındaki komünistler anti-emperyalizmi ve işgal karşıtlığını sadece ABD karşıtlığına indirgeyenlerden kendilerini ayırıp, “ABD Irak’tan Defol!” derken, başta Türkiye olmak üzere, tüm işgalci güçlerin Kürdistan’ın tüm parçalarından ellerini çekmesi gereğine dikkat çekmeyi boyunlarının borcu sayarlar.

ABD Emperyalizmi Orta Doğu’dan, İşgalci Türkiye Kürdistan’dan Dışarı! Savaş Tezkeresi İptal Edilsin!

HALEPÇEKATLİAMININ

20. YILI

ABD IRAK’tan

TÜM İŞGALCİLERKÜRDİSTAN’dan

DIŞARI!

Page 2: MART_2008_2

ABD Desteğiyle Kürtlere Yapılan Halepçe Katliamı’nın 20. Yılı! Mart ayının sonuna yaklaşırken, tüm dünyada ABD karşıtları ve anti-emperyalistler ABD ve ortaklarının Irak işgalini protesto etmek için 5 yıldır küresel eylem günleri düzenliyorlar. Bu yıl da 15 Mart bu küresel eylem günü. Ama 15 Mart aynı zamanda yine ABD desteği ile yapılan bir başka büyük katliamın yıl dönümüne denk geliyor: 20 yıl önce 16 Mart’ta, ABD’nin yönlendirmesiyle İran’la 8 yıldır savaş halindeki Irak’ın gerici BAAS diktatörlüğü gene ABD’nin yönlendirmesi ve desteğiyle Halepçe’de binlerce Kürdü kimyasal silahlarla katletti.

Güney Kürdistan’da Süleymaniye’nin doğusunda bir Kürt kasabası olan Halepçe 16 Mart 1988 günü onlarca Irak uçağı tarafından üç gün boyunca bombalandı. Hardal ve Sarin gazı adı verilen kimyasal silahların kullanılması sonucu çoğu kadın, çocuk ve ihtiyar 6000’den fazla Kürt hayatını kaybetti. Behdinan, Erbil, Germiyal bölgelerine doğru kimyasal saldırının genişletilmesi ile ölü ve yaralı sayısı daha da arttı. Saldırılardan sağ kurtulanlar ise gelecek nesillere aktarılacak kalıtsal hastalıklara yakalandılar. Bombalamalar sonucunda toprak kurudu, hayvanlar öldü, bitkiler yaşayamaz hale geldi.

Halepçe saldırısı aslında 5 yıla yayılan ve 200 bine yakın Kürdün hayatına malolan, bir milyondan fazlasının göç etmesine ve yüz binlercesinin sakat kalmasına yol açan Enfal katliamlarının doruk noktasıydı.

Her ne kadar bu katliamların tetikçileri BAAS gericileri olsa da, bu kimyasal silahların ABD, Fransa, Almanya patentli olduğu, uçakların Fransız mirageları ve Rus migleri olduğu, kimyasal saldırılar konusunda BAAS katillerinin Doğu Alman gizli servisi Stassi tarafından eğitildiği vb. zamanla ortaya çıktı.

O zaman ABD emperyalizminin başında bulunan Reagan’dı, şimdiki Bush’un babası başkan yardımcısıydı, Irak işgalinin önde gelen figürlerinden Donald Rumsfeld de o zaman yine Irakla bizzat ilgilenen ABD yetkilisiydi.

Bilhassa 1991’deki Kürt serhıldanı sırasında ele geçirilen ve sadece bir kısmı kamu oyuna yansıyan belgeler bu katliamın asıl sorumlularının yüzünü ortaya çıkarmıştır. BAAS diktatörlüğünün devrilmesininin ardından daha çarpıcı belgeler de çıkmıştır ve Saddam Hüseyin, Halepçeyle ilgili sırların tümünü ortaya döküp emperyalistlerin ve bölge devletlerinin gerici yüzünü ifşa etmesine fırsat kalmadan alelacele idam edilmiştir. Bu sırların arasında Halepçe katliamından kaçan Kürtlere kucak açtığını söyleyerek Güney Kürdistan’a operasyon düzenleyen Türkiye’nin katliam sırasında nasıl bir rol aldığına kadar pek çok önemli bilginin yer aldığı bilinmektedir. Bu bilgilerin Saddam ile birlikte karanlığa gömülmedikleri ve Güney Kürdistanlı örgütlerin ellerinde bulunduğu da sır değildir.

Ne var ki, beş yıldır BAAS diktatörlüğünü deviren ABD’yi dostlarıymış gibi gören Kürtler az değildir ve bu yanılgıları Halepçe’nin ardındaki ABD parmağını görmelerine ve bunu ortaya koymalarına engel olmaktadır. ABD karşıtlığı ile anti-emperyalizmi karıştıran veya sosyal şoven tutumlarını ABD karşıtlığı ile gizlemek isteyenler de, ABD’nin Irak’taki işgalini öne çıkararak Kürtlere yönelik katliamların arkasında ABD emperyalizminin oynadığı rolü göz ardı etmekte mahzur görmemektedir.

Oysa bugün, Halepçe katliamının 20. yıldönümünde, ABD emperyalizmi ve onun uşağı AKP hükümeti bu tür gafillerden de destek ve cesaret alarak yine Enfal ve Halepçe katliamlarının yapıldığı topraklarda yeni tertiplerin hazırlıkları içindedirler.

Bu nedenle komünistlerin ve Kürdistanlı ulusal devrimcilerin Halepçe katliamının yirminci, Irak işgalinin beşinci yıldönümünde ve ABD ve işbirlikçilerinin Kürtlere karşı hazırlamakta oldukları ve hardal yahut salin gazlarından daha masum olmayan yeni tertiplerin arefesinde tartışmasız bir ödevleri vardır: Halepçe katliamının asıl sorumlularını unutmamak ve unutturmamak.

Bu aynı zamanda Orta Doğu’nun en önemli devrimci dinamiklerinden birini oluşturan ezilen Kürt ulusunun ehlileştirilmesi planlarına karşı koymanın ve özgürleşmesinin koşulu Kürtlerin özgürleşmesi olan Orta Doğu proletaryasının zincirlerinin kırılabilmesi ve sosyal şovenizmin vesayetinden kurtulması için de zorunlu ve önemli bir ödevdir.

HALEPÇE’Yİ Unutmadık Unutturmayacağız! Kürtlere Özgürlük Ortadoğu’ya Barış!

KOMÜNİST KÖZ- AYLIK SİYASİ GAZETE Mart ayı Özel Sayı No: 2 Fiyatı: 50 kuruş SAHİBİ VE SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: ŞÜKRÜ DEMİR

YÖNETİM YERİ: ÜSKÜDAR CADDESİ, PINAR PASAJI, KAT:2 NO:39 KARTAL İSTANBUL TELEFON: 0216 387 50 90

BASILDIĞI YER: ÖZDEMİR MATBAASI DAVUTPAŞA CAD. GÜVEN SANAYİ SİTESİ C BLOK No: 242 TOPKAPI-İSTANBUL