haykırış sayı 1

6
Teknolojinin geldiği nokta kaynaklara çok rahat ulaşmamızı sağladı. Bir cep telefonuyla bile anında bilgiye ulaş- mak mümkün. Ancak, bu kadar bilgi akışının içinde en büyük sorunun “okumamak” olması da bir hayli ilginç... Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, attığı bir mesajla san- sürsüz bir şekilde tüm dünyayı internette tutacak bir teknolojinin geliştirilmesi gerektiğini duyurdu. Facebook, İHA’ları kullanarak, internet ağını geliştirmeyi planlıyor. Sansürsüz İnternet ÇAğDAş GAZETECi Sol stratejinin çöküşü 2 MUHALEFET ilk gazete, ilk yazı 3 BiR CEVAPTA HUKUK Özel yetkili mahkemeler 4 Herşeye rağmen okumamak UNESCO ve Samsung, gelişmekte olan ülkerindeki öğrencilerin daha kaliteli eğitim alabilmeleri için güç- lerini brileştirme kararı aldı. Samsung’un teknolojisiyle, UNESCO’nun eğitim alanındaki bilgisinin öğrencilere aktarılması planlanıyor. Hacettepe arazisini satıyor gençlerin sesi befl nisan iki bin on dört birnci say› T eknolojinin gelişmesiyle bir- likte artık herşey par- mağımızın ucuna kadar geldi. Bu kadar kolaylığın insan yaşamına zararları ayrı bir tartışma konusu. Ancak, bilgiye bu kadar kolay ulaşa- bileceğimiz bir ortamda insanlar bu akışı reddediyor. Daha az kaynağa ulaşabildiğimiz zamanlarda okuma oranının daha yüksek olduğu araştırmacılar tarafından ortaya konuyor. Yıllarca bu sayının artması için çeşitli girişimler yapılmış. İnter- net gibi büyük bir havuzdan da tamamen faydalanmak mümkün. Fakat, sorun da tam burada başlıyor. İnsanlar, bilgiye ulaşamıy- orken çok daha fazla okuyor, takip ediyordu. Fakat şimdi, parmağının ucunda olan bilgiyi reddediyor. Kısacası Herşeye rağmen okuma- makta ısrar ediyor. K uşkusuz ülkelerin siyasi du- rumları da insanları bu yönde etkiliyor. Eğitim sistemleri buna göre dizayn ediliyor. Araştırmacı değil de, kabul-biat edici insanlar yetiştiriliyor. Baskıcı ve otoriter rejimlerin, araştır- macı insan istememesinin en önemli sebebi, hakimiyetlerinin devam et-mesinden geçiyor. Bu süreç sanıldığı gibi ailede değil, okulda başlıyor. “Ez-berci eğitim” sadece size verilen bilgilere sadık kalırken, araştırmacı eğitimde iste- nilenden çok daha fazla bilgi alın- masını sağlıyor. Çocuk yaşta, hayatının kalanını nasıl devam ede- ceği bu şekilde belirlenmiş oluyor. Bu sistemde kim hangi görüşte olursa olsun hep ona sadık kalıyor ve başka görüşlere açık olunmuyor. Doğal olarak da sitemde kim daha fazlaysa o hep kazanan oluyor. Öğrencilerin istedikleri gerçekleşti Arel Üniversitesi Yönetimi, öğren- cilerinin istekleri doğrultusunda hareket ederek, kampüs alan- larına Atatürk büstü yaptırdı. 2. sayfa GiZEM TÜRKMEN KADiR ALi şEKER ÇAğDAş GÖKBEL Apple’a yakınlığıyla bilinen Nikkei’nin son raporuna göre iPhone 6 Eylül ayında tanıtılacak. Edinilen bilgiye göre Apple, Eylül ayında iki ürün birden tanıt- maya hazırlanıyor. Klasik iPhone çizgisinin biraz daha dışında kala- cak olan yeni ürünlerden birinin 4.7 inç diğerinin ise, 5.5 inç olması bekleniyor. iPhone 5, 5S ve 5C’lerin ekran boyutları 4 inç. iPhone 6 Eylül’de Dünyayı sarsacak icat YTÜ öğrencisi Ceyhun Derinboğaz, akıllı telefon ve tablet bilgisayar gibi ürünlerin en büyük sorunu olan batarya kullanım süresini 4 kata çıkarabilecek "grafen" maddesinden pil üretti. 5. sayfa Parlamento Hukuku Projesi YASADER, TBMM ile üni- versiteler arasında etkin ve sürekli iş birliğinin kurumsal- laştırılması amacıyla “Parla- mento Hukuku Çalışmala- rının Güçlen-dirilmesi” pro- jesini sürdürüyor. Yürütülen proje kapsamında Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk fakültesinde toplantı ve se- minerler gerçekleşti. 4. sayfa 5. sayfa 5. sayfa haykirisaa_Layout 1 07.04.2014 11:15 Page 1

Upload: haykiris-gazetesi

Post on 30-Mar-2016

224 views

Category:

Documents


4 download

DESCRIPTION

 

TRANSCRIPT

Page 1: Haykırış sayı 1

Teknolojinin geldiği nokta kaynaklara çok rahat ulaşmamızı sağladı. Bir cep telefonuyla bile anında bilgiye ulaş-mak mümkün. Ancak, bu kadar bilgi akışının içinde en büyük sorunun “okumamak” olması da bir hayli ilginç...

Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, attığı bir mesajla san-sürsüz bir şekilde tüm dünyayı internette tutacak birteknolojinin geliştirilmesi gerektiğini duyurdu. Facebook,İHA’ları kullanarak, internet ağını geliştirmeyi planlıyor.

Sansürsüz İnternetÇAğDAş GAZETECi

Sol stratejinin

çöküşü

2

MUHALEFET

ilk gazete,ilk yazı

3

BiR CEVAPTA HUKUK

Özel yetkili

mahkemeler

4

Herşeye rağmen okumamak

UNESCO ve Samsung, gelişmekte olan ülkerindekiöğrencilerin daha kaliteli eğitim alabilmeleri için güç-lerini brileştirme kararı aldı. Samsung’un teknolojisiyle,UNESCO’nun eğitim alanındaki bilgisinin öğrencilereaktarılması planlanıyor.

Hacettepe arazisini satıyor

gençlerin sesibefl nisan iki bin on dört birnci say›

Teknolojinin gelişmesiyle bir-likte artık herşey par-

mağımızın ucuna kadar geldi. Bukadar kolaylığın insan yaşamınazararları ayrı bir tartışma konusu.Ancak, bilgiye bu kadar kolay ulaşa-bileceğimiz bir ortamda insanlar buakışı reddediyor. Daha az kaynağaulaşabildiğimiz zamanlarda okumaoranının daha yüksek olduğuaraştırmacılar tarafından ortayakonuyor. Yıllarca bu sayının artmasıiçin çeşitli girişimler yapılmış. İnter-net gibi büyük bir havuzdan datamamen faydalanmak mümkün.Fakat, sorun da tam buradabaşlıyor. İnsanlar, bilgiye ulaşamıy-orken çok daha fazla okuyor, takipediyordu. Fakat şimdi, parmağınınucunda olan bilgiyi reddediyor.Kısacası Herşeye rağmen okuma-makta ısrar ediyor.

Kuşkusuz ülkelerin siyasi du-rumları da insanları bu yönde

etkiliyor. Eğitim sistemleri buna göredizayn ediliyor. Araştırmacı değil de,kabul-biat edici insanlar yetiştiriliyor.Baskıcı ve otoriter rejimlerin, araştır-macı insan istememesinin enönemli sebebi, hakimiyetlerinindevam et-mesinden geçiyor. Busüreç sanıldığı gibi ailede değil,okulda başlıyor. “Ez-berci eğitim”sadece size verilen bilgilere sadıkkalırken, araştırmacı eğitimde iste-nilenden çok daha fazla bilgi alın-masını sağlıyor. Çocuk yaşta,hayatının kalanını nasıl devam ede-ceği bu şekilde belirlenmiş oluyor.Bu sistemde kim hangi görüşteolursa olsun hep ona sadık kalıyorve başka görüşlere açık olunmuyor.Doğal olarak da sitemde kim dahafazlaysa o hep kazanan oluyor.

Öğrencilerin istediklerigerçekleşti

Arel Üniversitesi Yönetimi, öğren-cilerinin istekleri doğrultusundahareket ederek, kampüs alan-larına Atatürk büstü yaptırdı.

2.sayfa

GiZEMTÜRKMEN

KADiR ALişEKER

ÇAğDAşGÖKBEL

Apple’a yakınlığıyla bilinen Nikkei’nin son raporuna göre iPhone6 Eylül ayında tanıtılacak.

Edinilen bilgiye göre Apple, Eylül ayında iki ürün birden tanıt-maya hazırlanıyor. Klasik iPhone çizgisinin biraz daha dışında kala-cak olan yeni ürünlerden birinin 4.7 inç diğerinin ise, 5.5 inç olmasıbekleniyor. iPhone 5, 5S ve 5C’lerin ekran boyutları 4 inç.

iPhone 6 Eylül’de

Dünyayı sarsacak icatYTÜ öğrencisi Ceyhun Derinboğaz,akıllı telefon ve tablet bilgisayar gibiürünlerin en büyük sorunu olan bataryakullanım süresini 4 kata çıkarabilecek"grafen" maddesinden pil üretti.

5.sayfa

ParlamentoHukuku Projesi

YASADER, TBMM ile üni-versiteler arasında etkin vesürekli iş birliğinin kurumsal-laştırılması amacıyla “Parla-mento Hukuku Çalışmala-rının Güçlen-dirilmesi” pro-jesini sürdürüyor. Yürütülenproje kapsamında KonyaSelçuk Üniversitesi Hukukfakültesinde toplantı ve se-minerler gerçekleşti. 4.

sayfa

5.sayfa

5.sayfa

haykirisaa_Layout 1 07.04.2014 11:15 Page 1

Page 2: Haykırış sayı 1

POLİTİKA22 POLİTİKA5 Nisan 2014

TürkiyeOkumuyorGergin bir yerel seçim sürecinden çıkan, hatta hala çıkamayanTürkiye’nin, şehirlere göre okuma haritası oluşturuldu. Okumaoranının düşük olduğu ülkemizde oluşturulan bu haritanınyerel seçimler sonuçları haritasıyla örtüşmesi ise hayli ilginç...

Türkiye’nin okuma sorunununolduğu her zaman bilinen bir

gerçek. Ancak, bunun siyasete nekadar etki ettiği hep tartışılmıştır. Açık-cası siyasete doğrudan etki eden busorun, siyasetin sorunsalının tek se-bebi asla olmamıştır. 30 Mart’ta yapılanseçimlerin sonucu, Türkiye’nin sadeceokumama probleminden kaynaklan-mıyor. 30 Mart’ta özellikle de bu kadarkayıtların ortaya çıktığı bir atmosferdeAK Parti’nin küçük bir hasarla işin için-

den çıkmasının kendi içinde bir çok di-namizmi var. Ancak okuma sorunu buişin temellerinden.

İlk harita oluşturulurken kullanılankaynaklar, kitap satış rakamları, gazeteve dergi trajları, online kitap satışı, in-ternet haberleri okuma oranı, şe-hirlerdeki kütüphane ve bu kütüp-hanedeki kitap ve materyel sayılarışeklinde.

Yapılan bu araştırmalar sonucundaçıkarılan dünya haritası ise, ülkelerin

gelişmişlik görüntüsünü açıkça ortayakoyuyor. Öyleki, günümüz dünyasınıyöneten ülkelerin kitap, gazete,dergisatma ve okuma oranı oldukça yüksek.Bu istatistikler ise neden bu ülkelerindünyayı yönettiğini kanıtlamakla kal-mıyor, Arap Yarımadası’nın neden bukadar çok karışık olduğunu da çok netaçıklıyor. “Güçlü” olabilmek için sadece“ekonomi”nin yeterli olmayacağı,bunun yanında okumuş, bilinçli birey-lerin sayısının yüksek olması gerekir.

ÇAğDAş GÖ[email protected]

Türkiye, tarihi bir seçimin ardın-dan, kritik bir sürecin içine gir-

miş bulunmaktadır. Ortaya çıkankasetlerin, yolsuzluk iddialarının kıy-meti harbiyesinin olmadığı sonuç-larla beraber yüzümüze bir tokatgibi çarptı. Sosyolojik bir çıkarımyapmanın güç olduğu aşikardır.Kolay olan söylem; halkı suçlamakya da halka ağır ithamlarda bu-lunmaktır.

Seçimler bize şunu açıkçagöstermiştir, sol hareketin politika-ları ve siyasi manevraları çökmüş-tür. 12 Eylül askeri darbesi sonucun-da, doksanlı yıllardan sonra ortayaçıkan sol hareketler hastalıklı kuru-luşlardır.

Yıllarca süren Kürt halkına des-tek politikaları, solu Türk halkındanuzaklaştırmış, geniş kitlelerin sahip-lendiği değerlerden uzak bir solanlayış ortaya çıkmıştır. Türk dili ko-nusunda bile doğru düzgün tavıralamaz durumdadır bugünkü sol.

İktidarını işçi sınıfı ile kuracak olanhareket, işçi sınıfını tamamı ile mu-hafazakar kesimin eline bırakmıştır.Kendi toplumuna yabancı bir solcenahla karşı karşıyayız. Yörük kül-türünden, Ege'de yaşayan halkla-rın yerel kültürlerine, hatta iç Ana-dolu'ya kadar uzanan bir kültürelmirastan kopuş yaşanmıştır.

Bugün yaşanan krizin birinciderecede sorumlusu halk değil kib-rinden taviz vermeyen sosyalist kes-imlerdir. Marksizmin bilimsel tem-silcileri, Türkiye toplumundan vedeğerlerinden uzaklaşarak bilimselolmayan bir yolu tercih etmişlerdir.

AKP iktidarının başlıca sorumlusubir türlü kendi kabuğunu bula-mayan sol kesimdir. Kürt sorunu uğruna Anadolu insanı, kapitalist güçlerin ve muhafazakar cenahın pençesine teslim edilmiştir. Kör bir CHPeleştirisi ile kendi siyasetini oluştur-maya uğraşan bu kesimler, ikti-darın değirmenine su taşımaktadır.Sol cehaletin kutsandığı bir or tam-da nefes almaya çalışan solcularolmak, gerçekten yorucu bir iş.

Sol görüşlü bir insan düşünün;ülkesi ile derdi olan, ezilenlerin veemekçilerin haklarını kendine dertedinmiş bir insan, peki nasıl oluyorda sol cenahla anlaşamıyor?

Cevap basit, devrim konusun-da ciddi olmayan hareketlerinelinde, insanlar sol görüşten ka-çıyor ya da uzaklaşıyor. CHP'yi sağsiyasetin kucağına atan bir sosyal-ist anlayışa hizmet etmek karşımızabu korkunç tabloyu çıkartıyor.

Muhalefetin parçalı yapısı ikti-darın işine geliyor. Sol strateji ise, kısırçekişmelerin de etkisiyle yok oluşuniçerisine girmiş durumda. Çözümolarak yeni bir stratejiye ve anla-

yışa ihtiyacımız bulunmaktadır.Kendi kültürü ile yeteri kadarbarışık, anadil konusunda Türk-çe’nin içine düştüğü elzem duru-mun farkında ve buna yönelik ola-rak politikalar üreten, halkın dinihassasiyetleri ile barışık, sokaklarıateşlemek yerine yapıcı siyasi ar-gümanlar üreten, bilimsel gerçek-lerle hareket eden Marksist bir partiye ihtiyaç vardır.

Bugün artık sol insanlara ölüm-den başka bir gelecek vaat ede-memektedir.

Ölüler üzerinden yıllarca yapılanmağdur edebiyatı, halkın gözün-de güçlü bir profil çizmekten uzak-tır. Bugün ihtiyacımız olan yaşamıve umudu pekiştirmektir. Bozulanmoralleri düzeltecek, gelenekseldeğerlere bağlı, Kürt kuyrukçu-luğundan uzak, günümüz şartla-rına uygun herhangi bir parti ilepragmatist olarak bağ kurabile-cek bir harekete ihtiyaç vardır.Artık bu saatten sonra ölen her in-sanın sorumlusu yalnızca iktidardeğil, o çocukları ateşe atan çar-pık sol siyaset olacaktır.

Son tahlilde; sol hareketler se-çim sonrası ağır bir darbe almıştır.Bu krizden çıkış yolu ise gerçek vemakul bir birleşmedir.

Bölünmüşlüğün faturasını, Ana-dolu halkı seçeneksiz kalarak yete-rince ödemektedir. Kimsenin buhalkın umutlarını şuursuzca harca-ma lüksü artık yoktur.

Üzerinde defalarca durduğumAnadolu kültürü ile, yeni bağlarkurmak gerekli ve kaçınılmazdır.Köylü işi diye aşağılanan değerleresıkı sıkıya sarılmak ve gerçekçi birmuhafazakarlığı ortaya koymakönemlidir. Hikmet Kıvılcımlı da dahilbu topraklarda yaşamış bütün ö-nemli düşünürlerin, stratejilerini de-ğerlendirmek ve bugüne uyarla-mak elzemdir.

Zeybekle, teke havalarıyla veTorosların kültürel birikimleriyleyoğrulmadan sol hareket halklagerçek bir buluşma sağlayamaya-caktır. Halaydan öteye geçeme-yen dar kafalı anlayışlar ülkenin biryanını ezilmiş, diğer yanını ise maz-lum olmayan halk olarak görmehatasına düşmüşlerdir.

Artık kaçınılmaz sona doğru iler-lemekteyiz önce kendi köylümüzleve onların değerleri ile barış sağla-yıp sonra şehirlere yönelmeliyiz.Aksi taktirde bugün kendisine sos-yalist sol diyen hareketler çökmüşve Anadolu insanına siyaset ürete-mez hale gelmişlerdir.

Tarihin çöplüğüne doğru sürük-lenmek istemiyorsak, toplumsaldeğerlerimize sıkı sıkıya sarılmak-tan başka çaremiz kalmamıştır.

Sol stratejinin çöküşü

ÇAğDAş GAZETECi

Bu haritalar, insanlarınokumasınndan çok, okutul-mamsını anlatmaktadır. Gö-rüldüğü üzere iktidarların e-ğitim sistemni çıkarları içinkullandıkarlı açıktır.

Üretim ve Okuma Oranı %51 Üretim ve Okuma Oranı %22,7

Üretim ve Okuma Oranı %1,5

Üretim ve Okuma Oranı %12,8

Üretim ve Okuma Oranı %1,3 Üretim ve Okuma Oranı %0,9

Üretim ve Okuma Oranı %7,4 Üretim ve Okuma Oranı %1,9

Dünya Kütüphanelerindeki Kitap Sayıları

ABD Kongre Kütüphanesi30 Milyon cilt kitap, materyal sayısı bil-

inmiyor

İngiltere British Library21 Milyon cilt kitap ve 180 Milyon

materyal

Alman Milli Kütüphanesi13 Milyon cilt kitap, 28 Milyon materyal

Fransız Milli Kütüphanesi14 Milyon cilt kitap, 30 Milyon materyal

Rusya Milli Kütüphanesi33 Milyon kitap, 90 milyon materyal

Çin Milli Kütüphanesi29 Milyon kitap, 250 Milyon

materyal…

Türkiye(Tüm Kütüphaneler)16 Milyon kitap,

Dünya Üniversitelerindeki Kitap Sayıları

Oxford Üniversitesi25 Milyon cilt kitap, 100 Milyon üz-

erinde materyal

Cambridge Üniversitesi19 Milyon cilt kitap, 100 Milyon üz-

erinde materyal

Harvard Üniversitesi18 Milyon 550 Bin cilt kitap

Yale Üniversitesi17 Milyon 700 Bin kitap

Osaka Üniversitesi16 Milyon cilt kitap, 100 Milyon üz-

erinde materyal

Stanford Üniversitesi15 Milyon 500 Bin cilt kitap

Türkiye(Tüm Üniversiteler)18 Milyon cilt kitap, 3 Milyon üzerinde

materyal

haykirisaa_Layout 1 07.04.2014 11:15 Page 2

Page 3: Haykırış sayı 1

MEDYA 33MEDYA5 Nisan 2014

KADiR ALişEKER

Üniversiteye, ilk adım attığım-dan bu yana, hep bir

gazete yapmanın hayalini kur-dum. Bu hayalim için çeşitli girişim-lerim de oldu. Ancak, çoğuhüsranla bitti malesef. Koca birsene uğraşıp sadece tek sayıçıkartabildiğimiz gazetemiz deoldu aslına bakarsanız..

Özel Üniversitelerdeki bürokratikişlemleri devlet dahi uygulamıyor.Bir ara önümüze gelen herkestenizin alır vaziyete geldik. Herkes, işiniçinden sıyrılma derdinde. Sonuçtabir sayılık dahi olsa bir gazeteçıkartabildik. Ancak gazete çık-tığında ne biz de heves kalmıştı nede okulda onu okuyacak öğrenci.

Sonuç olarak, bir gazete çıkar-tabilme isteği hep vardı içimde.Şimdi bu sayıyla birlikte bu isteğimigerçekleştirme fırsatı buluyorum.Bundan sonra iki hafta da bir siz-lerle buluşacağız.

Kusurlarımız, hatalarımız olacak-tır elbette. Bunlar için gerekirseözrümüzü dileriz. Ancak, şunusöyleyebilirim, HAYKIRIŞ’da içindeart niyet olan tek bir kimse dahiyok. Okurken unutmamanızıtavsiye ederim, bu gazetedenkimse para kazanmıyor bir emekveriliyor ancak hem kendimiziifade edelim, hem de gerçek bir“gazetecilik” yapalım istiyoruz.

İlk sayımız biraz kısır gibi gözükse-de iyi noktalara temas ettiğimizidüşünüyorum. Tabii, bu noktadabaşımızın ağrımaması en büyüktemennimiz. Ancak, başımız ağrı-masın diye de, gece yatarken vic-danımızın sızlamasını istemeyiz.

Her koşulda doğruyu ve yanlışıgördüğümüz şekilde aktarmayaçalışacağız.

Üniversitelerin bir çok gazetesivar, ancak ben bu gazeteyi kendialanında bir ilk olarak nitelendiriyo-rum. Gazete formatında olupsadece internetten yayınlanmasıdaha önce görülmemiş birşey.

Gelecek sayıdan itibarenkadromuz daha da genişleyecek.Şuan küçük bir çevrede dönüşyapmamıza rağmen ilerleyendönemlerdeki amacımız ülkegenelinde ekip kurmak.

Bu gazeteyi eline alıp okuyan,pardon monitöründen okuyanherkesin haberlerini, yorumlarınıbekliyoruz.

Özellikle şehir dışında oluptakadromuzda yer almak isteyenarkadaşlarımızın maillerini bekliyo-ruz.

İlk sayının günahı olmaz diyerek,gazetemizin herkese hayırlı ol-masını dilerim. Umarım yayın hay-atımız uzun sürer. Belki bir gün basılıyayına geçme şansımız olur.

Bu arada Çağdaş Gökbel’in veGizem Türkmen’in köşesini oku-manızı şiddetle tavsiye ediyorum.Gerçekten çok değerli iki yazıkaleme almışlar.

14 gün sonra görüşmekdileğiyle...

İyi okumalar...

*** *** *** ***

Haykrış’a katkılarından dolayı,Ekrem Yarar’a, Şevket Erturan’a,Beste Erdem’e, Çağdaş Gökbel’eve manevi desteğinden ötürü Fer-hat Şeker’e sonsuz teşekkürlerimive şükranlarımı sunarım...

‹lk gazete, ilk yaz›...MUHALEFET

Öğrencilerin istediklerigerçekleştiArel Üniversitesi Yönetimi, öğrencilerinin is-tekleri doğrultusunda hareket ederek, kam-püs alanlarına Atatürk büstü yaptırdı.

Arel Üniversitesi, Öğrenci Konsey-i’nin ve Atatürkçü Düşünce

Kulübünün istekleri doğrultusunda ArelÜniversitesi kapmüslerine Atatürk büstüyerleştirdi. Üniversitenin iki Sefaköy ve ikideTepekent kampüslerine olmak üzeretopltamda 4 büstün açılışı geçtiğimizhafta yapıldı.

Arel üniversitesi’nin kurucusu KemalGözükara ile görüşmeler yaparak istek-lerinin gerçleşmesini sağlayan ÖğrenciKonseyi Başkanı Eray Kömürcüoğlu veAtatürkçü Düşünce Kulübü BaşkanıErman Surat, yaptıkları görüşmeninolumlu sonuçlanmasından duyduklarımemnuniyeti dile getirdi.

Başkan ErmanSurat, “Atatürk’süzbir üniversite düşü-nülemezdi. 2senedir uğraştığımızbu büst için okulu-muzun ÖğrenciKonsey BaşkanıEray Kömur-cuoğlu’yla yogunçaba harcadık. Buçabaların sonu-cunda da okulu-muza büstümüzüyaptırmış olduk”dedi.

Lisans öğrencileri deformasyon alabilecekYükseköğretim Kurulu’nun yaptığı yazılı açıklamaya göre, artık örgün lisans eğitimigören öğrencilerin de eğitim formasyon programlarından yararlanabileceği belirtildi.

Yükseköğretim Ku-rulu tarafından geçti-

ğimiz günlerde yapılan yazılıaçıklamada, öğretmenliğekaynaklık eden yükseköğre-tim programlarından mezınolanlar için geçerli pedogojikformasyon eğitimi sertifikaprogramının, yine aynı yük-seköğretim programlarınadevam eden lisans öğrenci-leri için de açılacağı belirtildi.

Açıklamaya göre, bu pro-gram “eğitim ve eğitim bilim-leri fakültesi” bulunanyükseköğretim kurumlardanaçılacak. Bu fakültelere sa-hip olmayan kurumlar ise, buözelliklere sahipdiğer üniver-sitelerle iş birliği yapabilecek.Dersler ise, öğrenci veokullara bağlı olarak birinciöğretim, ikinci öğretim, haftasonu eğitimi, yaz okulu, uzak

tan eğitim ve açık öğretimolmak üzere farklı alternati-flerle verilebilecek.

Öğrenciler eğitimi verenfakültelerin kararıyla, uygu-lama gerektirmeyen teorikdersleri Anadolu ÜniversitesiAçıköğretim Fakültesi’ndenkredi tamamla yöntemiyle al-abilecek.Ancak, öğrencilerinde bu konu da belli birkatılımı beklenecek.

Liseli mucitlerden“çimentosuz beton”Kayseri’de düzenlenen bir proje yarışmasına Niğde Lis-

esi’ni temsilen katılan iki genç, hazırladıkları projeyledikkatleri üzerlerine çektiler. “Çimentosuz Beton” adlı projeyleyarışmaya katılan iki liseli mucit, çimentonun zararlarına dikkatçekerek yaptıkları buluşun çevreye karşı çok daha duyarlı biryapı olduğunu savundular.

Hazırladıkları projeler hakkında bilgi veren iki liseli arkadaş,“Günümüz yapı sektöründe beton vazgeçilmez bir sektördür. Be-tonun içinde su, agrego ve çimento vardır. Çimentonun son za-manlarda çevreye verdiği zararlar tartışma konusu olduğu içinbiz çevre dostu sodyum hidroksatı verdiğimiz kimyasal maddeve cüruf kimyasal maddesini kullanıyoruz. Bu iki maddenindayanımının daha yüksek elde etmek için çalışmalarımız devamediyor. Yaptığımız betonlar da burada gözüktüğü için dayanım-ları hemen hemen çimentoyla aynı eşdeğerdedir” dedi.

Eayseri’de Üniversitesi’nde, Bilim Kurgu ve Fantezi Toplu-luğu'nun düzenlediği 'Plastik Makyaj ve Kostüm Festival-

i'nde öğrencilere plastik makyaj yapıldı.Erciyesi Üniversitesi İletişim Fakültesi Nurcan Çetinsaya

Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Plastik Makyaj ve KostümFestivali'ne animatronik plastik makyaj sanatçıları Şenay KorgülOyuryüz, Umay Korgül katıldı.

Öğrencilerle sohbet eden Şenay Korgül Oyuryüz ve UmayKorgül, plastik makyajın Türkiye'de bir meslek olarak kabuledilmediğini anlattı. Plastik makyaj ile efekt makyajın birbirinekarıştırıldığını söyleyen Şenay Korgül Oyuryüz, Geçmişteyapılacak işler için malzeme bulunamıyordu. Artık malzemelerTürkiye'ye daha rahat geliyor ve sektör de bazı malzemeleri deüretmeye çalışıyoruzö dedi.

Umay Korgül de mesleklerinin sinema, dizi ve reklam sektörüiçin çok önemli olduğunu belirterek, Ancak, plastik makyaj halaülkemizde bir meslek olarak kabul edilmiyor. Mesleğin çokönemli bir sanat olduğunu ancak bunun çok basit gibi görülerekhata yapılıyor.

Sinemada en az altı ay öncesinden yapılması istenilen plas-tik makyaj bildirilmesi gerekirö diye konuştu. Daha sonra öğren-cilerden soruları cevaplayan Şenay Korgül Oyuryüz ve UmayKorgül iki öğrencinin yüzüne plastik makyaj uygulaması yaptı.

[email protected]

Yazı İşleri SorumlusuKadir Ali ŞEKER

EditörAli Askar DÜZGÜN

Eren YÜKSEL

Hukuk SorumlusuGizem TÜRKMENAtacan YILDIRIM

Haykırış Gazetesi’nde hiçbir yayın kuruluşundanhaber olduğu gibi alın-

mamıştır. Bütün haberler-imiz editörlerimiz tarafından

araştırılıp yayınlanmıştır.Köşe yazarlarımızın

yazılarından gazetemizmesul değildir.

[email protected]

Uygulamalı PlastikMakyaj Eğitimi

haykirisaa_Layout 1 07.04.2014 11:15 Page 3

Page 4: Haykırış sayı 1

Üniversiteler Arası 8. Genç Ceza

Hukukçuları Kongresi

Üniversiteler Arası 8. Genç Ceza

Hukukçuları Kongresi

TOPLUM44 TOPLUM5 Nisan 2014

GiZEM TÜ[email protected]

Aartık bu köşedenher hafta sizlere ya-

zılarımı sunacağım. İlk yazıolarak her zaman gün-demde yer işgal eden“Özel Yetkili Mahkemleri”ele aldım. Medyadan vehukukçulardan sürekli du-yuyoruz bu mahkemelerive hukuka aykırılıkları. Peki,nedir bu mahkemeler,gerçekten hukuka aykırımı? İşte bu soruların ce-vaplarını sade bir dille an-latmaya çalıştım... Hafta-ya sorularınızı bekliyorum...

Kamuoyunda “ÖzelYetkili Mahkemeler” ola-rak adlandırılan Özel Yet-kili Ağır Ceza Mahkeme-leri nedir? Bu mahkeme-ler ülkemizde ne zaman-dan beri geçerli?

Günümüzde geçerli o-lan Özel Yetkili Ağır CezaMahkemeleri, 5190 sayılıCeza Muhakemeleri UsülüKanunu’nda değişiklik ya-pılması ve Devlet GüvenlikMahkemelerinin kaldırıl-masına dair kanunla oluş-turulmuştur.

Bu mahkemeler ülkem-izde ilk olarak 1961 Ana-

yasası’nda, 12 Mart Muh-turası’nın ardından 1973yılında yapılan değişiklikleortaya çıkmıştır. Kuruldu-ğunda adı, “Devlet Gü-venlik Mahkemeleri” ola-rak belirlenmiştir. Bir çeşit“sıkı yönetim” mahkemesiolarak görev yapan bumahkemeler, bünyesindeaskeri hakimler de barın-dırıyordu.

Devlet Güvenlik Mah-kemeleri, 12 Eylül 1980darbesinden sonra hazır-lanan yeni Anayasa’nın143. Maddesi’ne dayanı-larak yeniden düzenlendive 2845 sayılı kanunda sis-tem içindeki yerini aldı.

Bu mahkemelerin ku-ruluş amacı nedir? Avru-pa ülkelerinde benzer-lerine rastlamak mümkünmüdür?

“Devletin varlığı ve de-vamlılığıyla ilgili suçlardaçabuk ve isabetli kararvermek” amacıyla teröruyuşturucu ve mafya suç-larını yargılar.

AİHM kararları gereğiAvrupa ülkelerinde şuan-

da benzerleri uygulanma-maktadır. Ancak tarihtebenzer mahkemeri gör-mek mümkün. Faşist İtal-ya’da, 1926 yılında “Dev-letin Korunması İçin ÖzelMahkeme” adıyla kurulanmahkemeler, 1945’de fa-şist iktidarın yıkılmasındansonra 1948’de kaldırıldı.

Daha sonra 2.DünyaSavaşı sırasında Fransa’dabir benzeri kurulmuştur.Ancak, bu mahkemelerindaha sonra Hitler içinçalıştığı ortaya çıkmıştır.

Yine Fransa’da 1961yılında Cezayir olaylarınınbastırılması için tekrar ku-rulmuştur ve varlığını 1981yılına kadar sürdürmüştür.

DGM’ler, Özel YetkiliMahkemelere nedençevrildi?

DGM’ler yapısında“Askeri Hakim” barındırıy-ordu. Bu da AİHM’e göremahkemelerin bağımsızlıkilkesine aykırıydı. Türkiye,bu sebeple çeşitli tazmi-natlar ödemek zorundakaldı. 2004 yılında ise,yapılan değişiklikle bu

mahkemler kaldırıldı. Yer-ine ise, sadece sivil hakimve savcıların görev yap-tığı, “ CMK 250. Made’deSayılan Suçları Soruştur-mak ve Yargılamakla Gö-revli Mahkemeler” adıylayeni mahkemeler kuruldu.

ÖYM’lerin yetkileri nedir?

Bu mahkemelerin enönemli özelliği sadece bu-lunduğu ilde değil, çevrin-deki illeri de kapsayanyetkilerinin olmasıdır. Türki-ye’de 8 ayrı Özel YetkiliMahkeme var. Bunlar; İs-tanbul, Ankara, İzmir, Ada-na, Erzurum, Van, Malat-ya ve Diyarbakır’da bu-lunmaktadır.

Bu mahkemelerdeki tu-tukluluk süresi, normal AğırCeza Mahkemelerindekisürenin iki katıdır.

Normal Ağır Ceza Mahkemelerinde Savcılar, ifa-desi alınacak kişiyi dave-tiye ile çağırır. Gelmez ise,polis zoruyla getirtir. AncakÖzel Yetkili Mahkemelerde, savcıların, direkt ola-rak sanıığı, polis zoruylagetirtme hakları vardır.

Soruşturmada “gizli so-ruşturmacı” denilen casusya da ajanlar kullanılır.

Bu mahkemeler “adilyargılanmanın” hangi hü-kümlerine ters düşmekte?

Eşitlik ilkesi; aynı hukukiortam konumda bulunankişiler arasında bir ayrımyapılamaz. Özel YetkiliMahkemeler ise bu ilkeyleters düşmektedir. Türkiye’de mahkemeler 5290 sa-yılı Kanunla CMUK çatısıaltına alınmıştır. Doğal ola-rak, bu mahkemlerde gö-rev yapan hakimlerleCMUK çatısı altındaki di-ğer mahkemelerde görevyapan hakimler arasındahukuki satü bakımındanfark yoktur. Halbuki 5190Sayılı Kanun’un geçiçi1.maddesi uyarınca ÖzelYetkili Ağır Ceza Mahke-melerinde görev yapa-cak hakimler, üç yıl süreylebaşka bir yere atana-mama gibi bir takım ekgüvencelere sahiptir.

Bağımsız Mahkeme il-kesi; sanık, tüm kişi ve ku-rumlardan bağımsız olanbir mahkemede yargılan-

masını talep edebililme-lidir. Ancak bu mahkemlerde sanığın böyle bir hakkıbulunmamaktadır.

Yargı Birliği ilkesi; 1982Anayasası’nın 142. mad-desinin bir sonucudur. Buhüküm, “kanunsuz usul ol-maz” prensibinin açık ifa-desidir ve bu prensip deyargı birliğini gerekli kılar.

Fakat, 2004 yılında ÖzelYetkili Mahkemlerin genelmahkeler sistemine katıl-masıyla, aynı alanda farklıusüllerin uygulanması gün-deme gelmiştir. Aynı gö-revi üstlenen mahkemlerarasında yetki farkı yara-tılmıştır.

Sonuç olarak bu mah-kemeler yargı birliği ilke-sine aykırılık teşkil etmek-tedir.

*** *** *** ***

Hukukla ilgili sorularınızıher hafta buradan ce-

vaplayacağım.Gazetemizin mailin-

den sorularınızı banaulaştırabilirsiniz.

“Özel Yetkili Ağ›r Ceza Mahkemeleri”

BiR CEVAPTA HUKUK

Parlamento hukuku projesi

YASADER, TBMM ile üniversiteler arasında etkin ve sürekli iş birliğinin ku-rumsallaştırılması amacıyla “Parlamento Hukuku Çalışmalarının Güçlen-dirilmesi” projesini sürdürüyor. Yürütülen proje kapsamında Konya SelçukÜniversitesi Hukuk fakültesinde toplantı ve seminerler gerçekleştirildi.

Yasama Derneği(YASADER) TBMM ileüniversiteler arasındaki etkin ve sürekli

işbirliğinin kurumsallaştırılması amacıylayürütülen “Üniversitelerde Parlmento HukukuÇalışmalarının Güçlendirimesi” projesi kap-samında Konya’da toplantı yaptı. Konya SelçukÜniversitesi Hukuk Fakültesi’nde gerçekleştir-ilen toplantıda konuşan Proje KoordinatörüSemra Gökçimen, daha demokratik, katılımcıve etkin bir yasama sürecine hizmet etmek iste-diklerini belirtti.

Türkiye’de bir çok üniversitede AnayasaHukuku’nun ders olarak okutulduğunu ancak,ayrı bir Parlemento Hukuku dersinin olmadığınadikkat çekerej, “Parlamento Hukuku, mevcutşartlarda Anayasa Hukuku derslerinin için sınırlıbir şekilde yer alıyor. Böylece üniversitelerinparlamento alanında bilgi ve birikimileri yeter-ince oluşmuyor” dedi.

Gökçimen sözlerini, “Bu projenin amacı,üniversitelerde Parlamento Hukuku alanının,Anayasa Hukuku alanından ayrı, özerk bir alanhaline getirilmesi ve bunun kurumsallaştırıl-masıdır. Buna bağlı olarak, Öğretim üyelerininve öğrencilerimizin TBMM’nin yasama ve dene-tim süreçlerine katılımlarının artılmasını sağla-maktır. Bu projeyle birlikte parlamento veüniversiteler arasında güçlü bir iş birliğinin ku-rulması ve sürekli hale gelmesi yönünde hede-flerimiz var” diyerek tamamladı.

Gökçimen’in arından söz alan, SÜ HukukFakültesi Dekanı Prof, Dr. Ömer Ulukapıda Par-lemento Hukuku’nun, parlamentonun oluşumuve işleyişine ilişkin kuralları inceleyen hukuk dalıolduğunu ifade ederek, “Dünyadaki temelsorun, parlamentonun yasama organı faaliyetinietkin şekilde kullanıp kullanamadığıdır. Her par-lamentosu olan devlet, demokratik bir yönetime

sahip değildir. Dünya genelinde kağıt üzerindede olsa parlamentoların varlığını görmekteyiz.Bu lan, toplumun farklı kesimlerinin çıkarlarınıkoruma görevini de üstlenmektedir. Bu yönüyleparlamentolar, toplumun genel iradesinin temsiledildiği yapıları oluşturmaktadır. Ülkemizidemokratik ülkeler sıralamasında daha iyi yer-lerde görebilmek için daha bilinçli seçmenolarak hareket etmemiz gerekmektedir. Fakülteolarak, bu çalışmayı çok önemsemekteyiz. Hembizler hem de öğrencilerimiz açısından çok fay-dalı olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı

Açılış konuşmalarının ardından, SÜ HukukFakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Bilir,YASADER üyeleri Bahadır Yeşilırmak ve Mah-mut Bülbül, Parlamento Hukuku ve TBMM iş-leyişleriyle ilgili, seminerler verdi.

Yapılan toplantıya ve seminerlere SelçukÜniversitesi öğrencileri büyük ilgi gösterdi.

Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’ndeÜniversiteler Arası 8. Genç Ceza Hu-kukçuları kongresi Cumartesi günüyapılan son oturumla tamamlandı.

3Nisan’da başlayan ve 5 Nisan Cumartesi günü sonbulan, Üniversiteler Arası 8. Genç Ceza Hukukçuları

Kongresi’ne ilgi büyüktü. Kongreye; Özyeğin Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Gediz

Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, DokuzEylül Üniversitesi, Ankara üniversitesi, Bakü Devlet Üniversitesive Karadeniz Teknik Üniversitesi temsilcileri katıldı.

Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi yerleşkesinde yapılan kon-grede muhabirlerin sorularını yanıtlayan Özyeğin üniversitesiHukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yener Ünver, yapılan kon-grenin öğrencileri ön plana çıkaran çok önemli bir konreolduğunu belirtti.

Ünver, “Kongrede öğrencilerin yanında hocalarımız, yaniüniversitelerin ceza hukukunda uzman profesörler, doçentlerve yardımcı doçentlerle birlikte asistanlar görev alıyor. Bütünyargı içtihatları taranakta ve öğrenciler tarafınan değer-lendirilmektedir. Seçtiğimiz ortak bir konuya ilişkin olarak öğren-ciler bütün mevzuatı tarayarak bilimsel karşılaştırma yapıyor.Hocalar mümkün olduğu kadar müdahale etmiyor, öğrenciler-imiz yargı uygulaması ve mevzuatı, öğretiyi bir araya getirerekgüncel problemleri tartışıyor” dedi.

Kongreyi çok önemsedikklerinide belirten Ünver, “Çünküher defasında çeşitli sınıflarda öğrenim gören iyi hukuk öğren-cileri katılıyor. Arkasında bunun 4-5 aylık bir çalışma var .Buçalışmalar hocaların koçluğunda devam ediyor. Bir yarışmatarzında ama daha çok sorunu ortaya koyma, güncel konularıirdelemek, sorgulayıcı bir metot geliştirebilmek ve buradaTürkiye’nin en önemli üniversitelerinden, konusunda uzman ho-calarla bir haftalık geçirmelerini sağlamaya çalışıyoruz” diyereksözlerini tamamladı.

haykirisaa_Layout 1 07.04.2014 11:15 Page 4

Page 5: Haykırış sayı 1

Hayatımıza sansürün her alandagirdiğin ülkemizde son olarak

sosyal medya sansürüne maruz kaldık.İnternetin devleri ise, sansüre karşıolarak önlem olacak ve tüm dün-yayıinternet ağında tutabilecek yeni projelergeliştirmeye başladı. Son ola-rak,Facebook CEO’su Zuckeberg, ge-çenyıl Internet.org’u ve Cannectivity Lab’ibu bağlamda yürürlüğe sokmuştu.Şimdiki projeleri ise çok daha etkili ola-cak gibi görünüyor.

Başta Nasa olmak üzere çeşitli bilimkuruluşlarından transfer ettikleri bilima-damlarıyla projeler geliştiren Facebook,

son olarak “İnsansız Hava Araçları”nıkullanarak, tüm dünyada internet erişi-mini sağlamayı planlıyor. Güneş ener-jisiyle çalışan İHA, “Yeşil Hareket” ola-rak adlandırılan çevre duyarlılığıyla bili-niyor. Sansürün uygulandığı ve interneterişimin olmadığı bölgelere gönderile-cek İHA’lar, bölgede Facebook’un vere-ceği hizmet sağlayıcıyla, internete çokrahat girilebilecek. Böylelikle sansür gir-işimleri sonuçsuz kalacak. Aynı şekildeuyduların da geliştirilerek internetin ya-yılmasında kullanılması planlanıyor.

Konuyla ilgili Facebook’tan edinilenbilgi bu kadar. Ancak, ilerleyen günlerde

daha net açıklamalar bekleniyor. Hatır-lanacağı gibi, Filipin’de yaşanan fe-lakaetin ardından Zuckerberg’inaçıkladığı Internet.org sayesinde, kaosortamındaki 3 milyon kişinin interneteerişimi sağlanmıştı. Paraguay’da dabenzer bir uygulama olan “mobil data”yardımıyla insanlar interneti kullan-abilmişti. 

İnternetin bir diğer dev ismiGoogle’da konuyla ilgili çalışmalarınısürdürüyor. Kısa bir süre önce “ProjectLoon”u açıklayan Google, sıcak havabalonlarıyla internet erişim imkanı sun-mayı hedefliyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliğiöğrencisi Ceyhun Derinboğaz, Rus bili-

madamlarının bulduğu “nano teknoloji” ürünü ografenmaddesini, üniversitede yaptıkları çalışmayla geliştirdik-lerini ve reaktör ile üretmeyi başardıklarını belirtti.

Ürünün patentini alacaklarını belirten Derinboğaz,“Günümüzde bütün elektronik aletlerde, elektrikli otomo-bil, motosiklet gibi araçlarda lityum iyon piller kullanılıyor.İşlemciler, bilgisayarlar çok hızlı çalışıyor ama en büyüksorunu batarya süreleri oluşturuyor. Lityum iyon piller,enerji yoğunluğunu en iyi sağlayan batarya olmasınarağmen bu dahi yetmiyor. Bunu çok önemli bir soruolarak görerek bu konuda bir çalışma yaptım ve sonu-cunda “grafen” malzemesinden pil ürettik. Bu pil, lityumiyon pillere göre iki kat hızlı şarj oluyor. Şarj olduktansonra ise kullanım süresi yüzde 400 oranında artıyor”dedi.

Pilin sorunlarına da değinen Derinboğaz, “Geliş-tidiğimiz pilin en büyük sorunu, 10 kez şarj edip deşarjettikten sonra pilin ömrünün azalmaya başlaması.Azalarak en sonunda lityum iyon pillerle aynı perfor-mansa düşüyor. Ancak, bu sorunu da aşacak fikirlerimizve çalışmalarımız var. Grafenle birlikte, başka bir maddeile pilin dayanıklılığını 1-2 yıl aynı seviyede klacak şekildeartırmayı düşünüyoruz. Bunun için daha fazla deneyyapmamız gerek” dedi.

Pilin henüz piyasaya çıkmadığını ve sadece bir pro-totipini hazırladıklarını belirten Derinboğaz, sözlerineşöyle devam etti: “Bu konuda bir şirket kurduk. Projemiziçin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından 100 bin liradestek aldık. Ürettiğimiz grafeni de satmaya başladık.Çok sayıda üniversiteden akademisyenler çalışmak iste-dikleri için bizden bu malzemeyi alıyor. TÜBİTAK 1507desteği almak için başvurduk. Ancak bu desteğin yüzde20'lik bölümünü KDV'siyle birlikte ödememiz gerekiyor.Bu desteği sağlamak için de sponsor bulmayı ya da şir-ketimizin hisselerinin bir bölünü satmayı düşünüyoruz”

TEKNOLOJİ 55TEKNOLOJİ5 Nisan 2014

Facebook’tan sansürsüz internetFacebook CEO’su Mark Zuckerberg, attığı bir mesajla sansürsüz bir şekilde tüm dünyayı internette tutacak birteknolojinin geliştirilmesi gerektiğini duyurdu. Facebook, İHA’ları kullanarak, internet ağını geliştirmeyi planlıyor.

YTÜ öğrencisi Ceyhun Derinboğaz, akıllı telefon ve tablet bil-gisayar gibi ürünlerin en büyük sorunu olan batarya kullanımsüresini 4 kata çıkarabilecek "grafen" maddesinden pil üretti.

Facebook’un CEO’su Mark Zuckerbeg, yapacakları çalışmayla internet erişimi olmayanbölge bırakmayacaklarını açıkladı. Facebook’un yapmış olduğu bu çalışma, internet er-işimin güçlendirilmesinin yanında sansüre de çare olacağa benziyor.

Yıldız Teknik üniversitesi Makine Mühendisliği öğrencisi Ceyhun Derin-boğaz, nano teknolojiyi kullanarak elde ettiği grafen maddesinden normalpillere göre 4 kat daha uzun süre dayanan cep telefonu pili üretti.

Türkiye’li öğrencidünyayı sarsacak

UNESCO ve Samsungeğitim için güç birliği yapıyor

UNESCO ve Samsung, gelişmekte olan ülk-erindeki öğrencilerin daha kaliteli eğitim ala-bilmeleri için güçlerini brileştirme kararı aldı.UNESCO ve Samsung, dünya

ülkeleri arasındaki teknolojik uöuru-mun eğitime yansımasının önüne geçmekiçin büyük bir adım atıyor. Eğitim alanındaRusya’daki engelli çocuklar için “Evde OkulUygulaması”nı, Fransa’da ise uzun sürelihastanede yatan çocuklar için “Akıllı OkullarUygulaması”nı gerçekleştiren Samsung,son olarak da Güney Doğu Asya’daki “Diji-tal Kitaplık Uygulaması”nı hayata geçirmişti.

UNESCO da eğitim için gelişen teknolo-jiden çok sıkı bir şekilde yararlandığını herfırsatta dile getiriyor. Bu kapsamda mobil ci-hazlarla öğrenme sürecini destekleyerekherkes için kaliteli eğitimin erişilebilir kılmahedefleri var.

İkili arasında yapılan son anlaşma ise,UNESCO’nun eğitimdeki uzmanlığını,Samsung’un ise “Akıllı Okul, Tesis veÇözümleri”ni bir araya getiriyor. Samsung,yapılan anlaşma gereği, UNESCO’nun“eğitim, kültür, Doğal Bilimler, Sosyal veBeşeri Bilimler ve Bilgi ve İletişim”denoluşan beş ana programda doğrudandestek sağlayacak.

İkilinin eğitim ve kültürle ilgili yapmışolduğu ilk anlaşma bu değil. Daha önce deVietnam’da “Silk Road Online Platform”adında bir platfor kurarak, sürdürülebilirkalkınma için eğitim ve ticaret yollarının tar-ihçesine ilişkin bilgilerin korunması amaçla-yarak birlikte çalışmışlardı.

iPhone 6 Eylül’deApple’a yakınlığıyla bilinen Nikkei’nin son raporuna göre

iPhone 6 Eylül ayında tanıtılacak. Edinilen bilgiye göre Apple, Eylül ayında iki ürün birden

tanıtmaya hazırlanıyor.Klasik iPhone çizgisinin biraz dahadışında kalacak olan yeni ürünlerden birinin 4.7 inçdiğerinin ise, 5.5 inç olması bekleniyor. iPhone 5, 5S ve 5C’-lerin ekran boyutları 4 inç.

Daha önce geniş ekranlı telefonlara sıcak bakmayanApple, Samsung ve HTC’nin geniş ekranlı telefonlarlapazarda elde ettiği başarıyı daha fazla görmezden gelemedi.

iPhone kullacıların merakla beklediği İphone 6’nın bili-nen ve en belirgin özelliği daha büyük ekrana sahip olması.Diğer özelliklerininde Eylül ayına kadar kullacılara duyrul-ması bekleniyor. Merak edilen diğer bir konu ise, baştaSamsung’un ve HTC’nin bu adıma karşı nasıl bir yol izleye-cekleri.

haykirisaa_Layout 1 07.04.2014 11:15 Page 5

Page 6: Haykırış sayı 1

gençlerin sesibefl nisan iki bin on dört birnci say›

Geçmiş olsun “çocuk”Berkin Elvan’ın ölümünün hemen ardından, Di-yarbakır’ın Silvan ilçesinde çıkan olaylar sırasında10 yaşındaki Mehmet Ezer polisin gaz fişeğyleyaralanmıştı. Ezer, bir haftadır tedavi gördüğühastaneden geçtiğimiz Salı günü taburcu edildi.

Mehmet Ezer BDP’nin 25 Mart’ta Di-yarbakır’ın Silvan ilçesinde yapmış

olduğu miting sonrası yapılan gösteriler es-nasında başına isabet eden gaz fişeği ile-yaralanmıştı. Diyarbakır Üniversitesi TıpFakültesi Beyin Cerrahi Bölümü’ne kaldırılanEzer, 7 günlük tedavinin ardından taburcu edildi.

Silvan ilçesi Mescir Mahallesi’ndeki evinegötürelen Ezer,vatandaşların yoğun ilgisiylekarşılaştı. Mehmet Ezer’i ziyaret eden komşularıEzer ailesinin evini, götürdükleri çiçeklerle adetaçiçek bahçesine çevirdiler.

Mehmet Ezer’in amcası Fikri Ezer, hastan-eye ve sonrasında eve gelen herkese teşekkürederek, “Yeğenim Mehmet 25 Mar 2014 tari-hinde BDP seçim mitinginden sonra yaralan-mıştı. Mehmet’i önce duradaki devlethastanesine kaldırdık. İlk müdehalenin ardındanDicle Üniversitesi Tıp Fakültesine sevk edildi.

Orada 3 gün boyunca yoğun bakımda kaldı.Geri kalan 4 gün de normal serviste yattı. Busüre zarfında Gıda,Tarım ve Hayvancılık BakanıMehdi Eker, Diyarbakır Valisi Mustafa CahitKıraç,siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu tem-silcileri hastaneye gelerek Mehmet’i ziyaret etti.Eve geldiğimizden beri yoğun bir ziyaretçiakınına uğradık. Herkese duyarlılığından dolayıteşekkür edyorum” dedi.

Ayrıca, Ezer’in yaralanmasıyla ilgili olayıaraştırmak için İçişleri Bakanlığı tarafındangörevlendirilen 2 müfettiş, buradaki in-celemelerini tamamlayarak ilçeden ayrıldılar.

Biz de “Haykırış” ailesi olarak, Mehmet Ezerkardeşimize geçmiş olsun dileklerimizi gön-deriyoruz. Biliyoruzki en kısa sürede sağlığınatamamen kavuşacak ve olman gerektiği yerde,okulda sıranda oturacaksın; “Geçmiş olsunÇocuk”

Hacettepe arazisini satıyorHacettepe Üniversitesi, hastanesinin biriken 250 Milton TL’lik borcunu öde-yemediği gerekçesiyle Beytepe yer alan 350 dönümlük arazisini satışa çıkardı.

Hacettepe Üniversitesi, bünyesindekihastanesinin biriken 250 Milyon TL’lik

borcu sebebiyle arazisini satışa çıkartma kararıaldı. Öğrenciler ise karara tepki göstererek,“Üniversite arazi mi satar? Burası Ali İsmail Ko-rkmaz Ormanı olsun” dedi.

Araziyle ilgili olarak şuana kadar iki ihalegerçeştiren üniversite, teklif gelmeyince arazininbedelini 900 Milyon TL’den 800 Milyon TL’ye in-dirdi. İmarsız arazinin imara geçmesi duru-munda değerinin 2 ile 3 Milyar TL olacağı önesürülüyor.

Öğrencilerin tepkisine değinen HacetteÜniversitesi Rektörü Murat Tuncer, “Dünyaüniversitesi olarak kalabilmemiz için 600 MilyonTL’ye ihtiyacımız var. Bunu bize versinler arsayısatmayalım” dedi.

Uludağ’daipli eylemUludağ’daipli eylem

Bursa Uludağ Üniversitesi MudanyaGüzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları

Bölümü’nde eğitim göreb 60 öğrenci, okulunfiziki şartlarının yetersiz olduğunu öne sürerekeylem yaptı.

Öğrenciler, Uludağ Üniversitesi Rektörlüğüönünde, kostümlerle kendilerini ipe bağladılar.Mudanya’da bulunan okullarında kantin ve içmesuyu otomatı olmadığını söyleyen öğrenciler,“Güzel Sanatlar Fakültesi binasında sahne,dekor, aksesuar, stüdyo, dans salonu, kostümodası, banyo ve soyunma odası bulunmamak-tadır. Birçok eksiğimzin karşılanabileceği birfakültede, yani Görükle Kampüsü’nde öğrenim

görmek istiyoruz” dedi.Öğrenciler, basın açıklamasının ardından

çeşitli tiyatro gsterileri eşliğinde eylemlerinedevam ettiler.

Eylem yapan öğrenciler adına basın açıkla-masını okuyan Uludağ Üniversitesi GüzelSanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümüöğrencisi Anıl Eroğul, “Bir, Güzel Sanatlar Fakül-tesi binasında olması gereken sahne, dekor ak-sesuar, stüdyo, dans salonu, kostüm odası,banyo, soyunma odası ve kantin bizim fakültem-izde bulunmamaktadır. Birçok ihtiyacımızınkarşılanabileceği bir fakültede okumak istiyoruz.Fakültemizin Görükle’ye alınmasını istiyoruz”

diye konuştu.Kendilerini iple bağlayan öğrenciler, daha

sonra rektörlük önünde halay çekti. UludağÜniversitesi’nin diğer öğrencileri de eylemdestek olarak halaya katıldılar. Çevredeki öğren-ciler de, bu durumun en kısa zamandadüzeltilmesi gerektiğini ve arkadaşlarının dahaiyi imkanlardan yararlanabilecekleri bir fakülteyetaşınmalarının gerektiğini belirttiler.

Öğrenciler ardından Uludağ ÜniversitesiRektörü Kamil Dilek ile görüşerek taleplerinianlattılar. Görüşmenin olumlu geçtiğini belirtenöğrenciler, kısa sürede çözüm beklediklerinibelirtti.

EUSA(Avrupa Üniversite Sporları Birliği,’nin yıllık Genel KurulToplantısı, Türkiye İhratçılar Birliği’nin(DENİB) katkılarıyla Pa-mukkale’de yapıldı.

EUSA Yönetim Kurulu Başkanı Adam Roczek, “ Türkiye’despor son 20 yılda çok gelişti ve başarılı oldu” dedi. Rozcek yap-tığı açıklamada, Pamukkale'de bulunmaktan mutlu olduğunuifade ederek, Türkiye'nin sadece Avrupa üniversite sporlarındadeğil, dünya üniversite sporlarına katkısının çok büyük olduğunubelirtti.

Türkiye'nin, 2005 ve 2011'de İzmir ve Erzurum'da başarılıUNIVERSIADE organizasyonlarına ev sahipliği yaptığına dikkatiçeken Roczek, " Türkiye, üniversite sporlarında hem Avrupa hemde dünya federasyonu için çok önemli bir üyemiz. Türkiye'de,üniversite spor faaliyetleri hızla gelişiyor ve çok büyük bir potan-siyele sahip. Genel olarak baktığımızda, Türkiye'de sporun son20 yılda çok geliştiğini ve başarılı olduğunu görüyoruz. Futbol,basketbol ve voleybolda oldukça başarı yakaladı. Üniversite sporfaaliyetlerine bakıldığında, üniversite takımları yarışıyor. BuradaTürkiye'nin yeri oldukça iyi. Haliç Üniversitesi'nin futbolda,Bahçeşehir Üniversitesi'nin voleybolda, Gazi Üniversitesi'nin isevoleybol ve hentbolda oldukça başarılı olması nedeniyleTürkiye'nin spordaki geleceğini iyi görüyorum”dedi

"DÜNYA KLASMANINDA HEDEFİMİZ İL 10"

Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu (TUSF) Yönetim Ku-rulu Başkanı Kemal Tamer ise federasyonun, dünya klasmanındailk 10 içerisinde olmayı hedeflediklerini kaydetti.

Takım sporlarına çok önem verdiklerini dile getiren Tamer,"Her ne kadar bütün branşlar bize eşit mesafede olsa da takımsporlarında başarı çok görkemli oluyor. Voleybolda iki defadünya şampiyonu olduk, futbolda yeni yeni katılmaya başladıkve buradaki şansımızın da yüksek olduğunu görüyoruz. Basket-bolda iyiyiz, bireysel sporda özellikle güreş, tekvando, karatedeçok başarılıyız. Bu başarıların devam etmesini istiyoruz" diyekonuştu.Taner, Pamukkale'de yapılan EUSA Genel Kurulu yıllıktoplantısının, Türkiye'nin tanıtılmasına katkı sağlayacağını ifadeetti.

TUSF Yönetim Kurulu Üyesi ve DENİB Başkanı Süleyman Ko-casert ise Türkiye'nin çok genç nüfusa sahip olduğunu veüniversite gençliğinin yaşamlarının çok hızlı bir gelişim göster-diğini belirtti.

Gençliğin sporla ne kadar çok ilgilenirse sadece beden değil,akıl sağlığını da geliştirmiş olacağına işaret eden Kocasert,"Spor ülkelerin dünyada tanıtılmasında önemli bir yer alıyor. Bizde bunun farkındayız, tanıtıma ve markalaşmaya önem verenbir federasyon olarak bu konuda fırsatları kaçırmak is-temediğimiz için bu kongreye ev sahipliği yapıyoruz" dedi.

EUSA Denizli’de

Sizler de çevrenizde olup bitenleri gazetemiz aracılığıyla yayınlaya-bilirsiniz. bunun için yapmanız gereken tek şey haber merkezimize mail

atmak. Mailleriniz ivedilikle okunacaktır ve mutlaka geri dönüş yapılacaktır.

[email protected] adresinden bizlere ulaşabilirsiniz.

Gazetemiz için çalışmak isteyen arkadaşlarımızı da bekliyoruz.Huzurlu ve mutlu haftalar...

haykirisaa_Layout 1 07.04.2014 11:15 Page 6