metal İşçileri bülteni-temmuz 2010

8
“Sınıfa karşı sınıf” “Sınıfa karşı sınıf” METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ İşçi Bülteni Özel Sayı No: 593 * Temmuz 2010 TİS sürecinin seyri daha baştan sözleşme taslakları hazırlanırken belli olur. İşçilerin katılımı ile hazırlanan ve vazgeçilmez taleplerin belli olduğu taslaklar bu taleplerin kazanılması için etkin bir mücadele hazırlığı da demektir. Bu nedenle taslakların hazırlanması sürecine yaklaşımları sendikalarımıza hakim anlayışların nasıl bir mücadele anlayışına sahip olduklarını da yansıtır. Bu yıl, son sözleşme döneminde daha güçlü bir hazırlık yapan BMİS’te bile dişe dokunur bir hazırlık yapılmaması göstermektedir ki toplu sözleşmeler daha görüşmeler başlamadan MESS’in insafına terk edilmiş durumdadır. Oysa MESS sürece saldırı hazırlığıyla giriyor. Kriz bahanesiyle gaspedilen hakları geri verme niyeti yok. Üstüne de yeni hak gasplarına hazırlanıyor. Öyle ki, hükümet tarafından başlatılan ve MESS'in de katıldığı toplantılar yoluyla bir saldırı paketi hazırlandı. Pakette kiralık işçi bürolarının kurulması, kıdem tazminatının yıllık 15 gün üzerinden hesaplanması, çalışma koşullarının esnekleştirilmesi, taşeronlaştırma, yarı zamanlı çalışma, çağrı üzerine çalışma vb konular var. MESS ele alınan tüm başlıkları TİS masasında gündeme getirecektir. Arkadaşlar; Henüz toplu sözleşme taslakları MESS’e iletilmiş ve görüşmeler başlamış değildir. Taleplerimizi belirlemeli, sendika yönetimlerine dayatmalı ve MESS'in önüne koymalıyız. Yeni TİS döneminde mutlaka kaybedilmiş haklarımızı telafi etmeli ve yeni haklar kazanmayı hedeflemeliyiz. Genel olarak yaşadığımız temel sorunları, son iki yıl içinde kaybettiklerimizi ve sermayenin son dönem işçileri hedefleyen saldırılarını hesaba katarsak TİS masasına süreceğimiz taleplerimiz şunlar olmalıdır: 1-İnsanca yaşamaya yeten ücret: Geçtiğimiz son on yılda üretimdeki artışa rağmen ücretlerimizin alım gücü %35 erimiştir, bu telafi edilmelidir. İnsanca yaşamaya yeten bir ücret düzeyi sağlanmalıdır. Bu düzey sendikalar tarafında açıklanan dört kişilik bir ailenin insanca yaşamasına yeten ücret düzeyidir. Sendikalar patronlarla anlaşarak kriz bahanesiyle ücretleri düşürmeye son verilmelidir. 2-Eski işçiler ile yeni işçiler arasında ki ücret farkı kapatılsın: 2000 yılından sonra işe girenlerle aynı işi yapan daha eski işçilerin ücretleri arasında belirgin bir fark vardır. Yeni işçilerin ücretleri yükseltilerek eski ve yeni işler arasındaki bu ücret farkı kapatılmalıdır. 3-İşten atmalar yasaklansın: Geçtiğimiz toplu sözleşme döneminin ardından tam bir işçi kıyımı yaşanmıştır. İşçilere mutlaka iş güvencesi sağlanmalıdır. İş güvencesi olmadığı koşullarda diğer kazanılmış hakların da bir anlamı kalmamaktadır. 4-Esnek çalışma uygulamaları yasaklansın: Esnek çalışma; işçileri iş güvencesinden ve düzenli bir ücretten yoksun bırakmak anlamına gelmektedir. Esnek çalışma uygulamaları derhal durdurulmalı, bu uygulamaların toplu sözleme görüşmelerinde tartışmaya açılması sendikalar tarafından reddedilmelidir. 5-Taşeronlaşma yasaklansın, taşeronda çalışan işçiler kadroya alınsın: Fabrikalarda taşeronlaşma uygulaması sayesinde işçiler düşük ücretlere çalıştırılmakta, en pis ve ağır işler taşeron işçilerine yaptırılmakta, fabrikada işçiler arası dayanışma engellenmekte, örgütlü işçilerin her türlü mücadele girişimi taşeron çalışma nedeniyle boşa çıkarılmaktadır. Bu nedenle taşeronda çalışan işçiler kadroya alınmalı, taşeronlaştırma yasaklanmalıdır. 6-İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmalıdır: Taşeronlaştırma, özelleştirme vb. nedenlerle son yıllarda fabrikalar ve madenler işçi öğütmektedir. Basit önlemlerle iş güvenliği sağlanacakken kapitalistler masraf saydıkları için bu önlemleri almamaktadır. İşçilerin sağlığını ve yaşamını tehlikeye atan tüm koşullar ortadan kaldırılmalı, iş güvenliği ve işçi sağlığı için gerekli önlemlerin alınması sağlanmalıdır. Metal işçilerinin vazgeçilmez talepleri bunlardır. Kuşkusuz toplu sözleşme çok daha kapsamlı başlıkları içermektedir ve biz daha başka haklar da talep etmek zorundayız. Burada sıraladığımız taleplerde ise bir esnemeyi kabul edemeyiz. Bu başlıklardan birinin MESS tarafından sözleşmeye geçirilmek istenmesi sendikalar tarafından grev nedeni sayılmalıdır. Bu ve bunlara ekleyeceğimiz başka taleplerimizin de karşılanması ancak ipleri elimize almamıza bağlıdır. İçinde bulunduğumuz günlerde metal işçilerinin ilk işi bu talepleri ortaklaştıracakları ve toplu sözleşme taslaklarında yer edinmesini sağlayacakları TİS Komitelerini kurmaktır. Eğer fabrikalarda komiteler içerisinde yan yana gelmeyi başarırsak taleplerimizin taslaklarda yer almasını da sağlar, pazarlıklar sırasında taleplerimize sahip çıkabiliriz. Metal İşçileri Birliği tüm metal işçilerini, TİS Komitelerini kurmaya, toplu sözleşme taslaklarına taleplerini yansıtmak üzere etkin bir biçimde sürece müdahale etmeye çağırmaktadır. TİS komitelerinde örgütlenelim, haklarımızı söküp alalım!

Upload: kizilbayrak

Post on 28-Mar-2016

230 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Metal İşçileri Bülteni-Temmuz 2010

TRANSCRIPT

Page 1: Metal İşçileri Bülteni-Temmuz  2010

“Sınıfa karşı sınıf”“Sınıfa karşı sınıf”

METAL İŞÇİLERİBÜLTENİİş

çi B

ülte

ni Ö

zel Sa

yı N

o: 5

93

* T

emm

uz 2

01

0

TİS sürecinin seyri daha baştan sözleşme taslaklarıhazırlanırken belli olur. İşçilerin katılımı ile hazırlanan vevazgeçilmez taleplerin belli olduğu taslaklar bu taleplerinkazanılması için etkin bir mücadele hazırlığı da demektir. Bunedenle taslakların hazırlanması sürecine yaklaşımlarısendikalarımıza hakim anlayışların nasıl bir mücadele anlayışınasahip olduklarını da yansıtır.

Bu yıl, son sözleşme döneminde daha güçlü bir hazırlıkyapan BMİS’te bile dişe dokunur bir hazırlık yapılmamasıgöstermektedir ki toplu sözleşmeler daha görüşmelerbaşlamadan MESS’in insafına terk edilmiş durumdadır.

Oysa MESS sürece saldırı hazırlığıyla giriyor. Krizbahanesiyle gaspedilen hakları geri verme niyeti yok. Üstüne deyeni hak gasplarına hazırlanıyor. Öyle ki, hükümet tarafındanbaşlatılan ve MESS'in de katıldığı toplantılar yoluyla bir saldırıpaketi hazırlandı. Pakette kiralık işçi bürolarının kurulması,kıdem tazminatının yıllık 15 gün üzerinden hesaplanması,çalışma koşullarının esnekleştirilmesi, taşeronlaştırma, yarızamanlı çalışma, çağrı üzerine çalışma vb konular var. MESSele alınan tüm başlıkları TİS masasında gündeme getirecektir.

Arkadaşlar;

Henüz toplu sözleşme taslakları MESS’e iletilmiş vegörüşmeler başlamış değildir. Taleplerimizi belirlemeli, sendikayönetimlerine dayatmalı ve MESS'in önüne koymalıyız.

Yeni TİS döneminde mutlaka kaybedilmiş haklarımızı telafietmeli ve yeni haklar kazanmayı hedeflemeliyiz. Genel olarakyaşadığımız temel sorunları, son iki yıl içinde kaybettiklerimizive sermayenin son dönem işçileri hedefleyen saldırılarını hesabakatarsak TİS masasına süreceğimiz taleplerimiz şunlarolmalıdır:

1-İnsanca yaşamaya yeten ücret: Geçtiğimiz son on yıldaüretimdeki artışa rağmen ücretlerimizin alım gücü %35erimiştir, bu telafi edilmelidir. İnsanca yaşamaya yeten bir ücretdüzeyi sağlanmalıdır. Bu düzey sendikalar tarafında açıklanandört kişilik bir ailenin insanca yaşamasına yeten ücret düzeyidir.Sendikalar patronlarla anlaşarak kriz bahanesiyle ücretleridüşürmeye son verilmelidir.

2-Eski işçiler ile yeni işçiler arasında ki ücret farkıkapatılsın: 2000 yılından sonra işe girenlerle aynı işi yapandaha eski işçilerin ücretleri arasında belirgin bir fark vardır. Yeniişçilerin ücretleri yükseltilerek eski ve yeni işler arasındaki buücret farkı kapatılmalıdır.

3-İşten atmalar yasaklansın: Geçtiğimiz toplu sözleşmedöneminin ardından tam bir işçi kıyımı yaşanmıştır. İşçileremutlaka iş güvencesi sağlanmalıdır. İş güvencesi olmadığıkoşullarda diğer kazanılmış hakların da bir anlamıkalmamaktadır.

4-Esnek çalışma uygulamaları yasaklansın: Esnekçalışma; işçileri iş güvencesinden ve düzenli bir ücretten yoksunbırakmak anlamına gelmektedir. Esnek çalışma uygulamalarıderhal durdurulmalı, bu uygulamaların toplu sözlemegörüşmelerinde tartışmaya açılması sendikalar tarafındanreddedilmelidir.

5-Taşeronlaşma yasaklansın, taşeronda çalışan işçilerkadroya alınsın: Fabrikalarda taşeronlaşma uygulamasısayesinde işçiler düşük ücretlere çalıştırılmakta, en pis ve ağırişler taşeron işçilerine yaptırılmakta, fabrikada işçiler arasıdayanışma engellenmekte, örgütlü işçilerin her türlü mücadelegirişimi taşeron çalışma nedeniyle boşa çıkarılmaktadır. Bunedenle taşeronda çalışan işçiler kadroya alınmalı,taşeronlaştırma yasaklanmalıdır.

6-İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmalıdır:Taşeronlaştırma, özelleştirme vb. nedenlerle son yıllardafabrikalar ve madenler işçi öğütmektedir. Basit önlemlerle işgüvenliği sağlanacakken kapitalistler masraf saydıkları için buönlemleri almamaktadır. İşçilerin sağlığını ve yaşamını tehlikeyeatan tüm koşullar ortadan kaldırılmalı, iş güvenliği ve işçisağlığı için gerekli önlemlerin alınması sağlanmalıdır.

Metal işçilerinin vazgeçilmez talepleri bunlardır. Kuşkusuztoplu sözleşme çok daha kapsamlı başlıkları içermektedir ve bizdaha başka haklar da talep etmek zorundayız. Buradasıraladığımız taleplerde ise bir esnemeyi kabul edemeyiz. Bubaşlıklardan birinin MESS tarafından sözleşmeye geçirilmekistenmesi sendikalar tarafından grev nedeni sayılmalıdır.

Bu ve bunlara ekleyeceğimiz başka taleplerimizin dekarşılanması ancak ipleri elimize almamıza bağlıdır. İçindebulunduğumuz günlerde metal işçilerinin ilk işi bu talepleriortaklaştıracakları ve toplu sözleşme taslaklarında yeredinmesini sağlayacakları TİS Komitelerini kurmaktır. Eğerfabrikalarda komiteler içerisinde yan yana gelmeyi başarırsaktaleplerimizin taslaklarda yer almasını da sağlar, pazarlıklarsırasında taleplerimize sahip çıkabiliriz.

Metal İşçileri Birliği tüm metal işçilerini, TİS Komitelerinikurmaya, toplu sözleşme taslaklarına taleplerini yansıtmak üzereetkin bir biçimde sürece müdahale etmeye çağırmaktadır.

TİS komitelerinde örgütlenelim,haklarımızı söküp alalım!

Page 2: Metal İşçileri Bülteni-Temmuz  2010

2 METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme KuruluTemmuz ayı toplantısı gerçekleştirildi. Toplantınıngündeminde şu konu başlıkları bulunuyordu:

- Toplu Sözleşme Sempozyumu üzerinedeğerlendirme:

27 Haziran tarihinde gerçekleştirilen “TopluSözleşme Sempozyumu”nun arkasından toplananMYK öncelikle sempozyum ve sonuçları üzerine birdeğerlendirme yaptı. Yapılan değerlendirmedesempozyum hakkında çeşitli tespitlerde bulunulmuşve bazı sonuçlar çıkarılmıştır:

1. Toplu Sözleşme Sempozyumu, işkolundasürece hazırlıklı girmek bakımından atılmış sonderece önemli bir adımdı. Özellikle sendikayönetimlerinin süreci sürüncemeye bırakan ve hasıraltı etmeye çalışan tutumları karşısında, Metalİşçileri Birliği gibi bir devrimci işçi inisiyatifitarafından gerçekleştirilen bu çalışma son dereceanlamlıdır. Zira böylelikle her şeyden önce MESS’eve sendika bürokratlarına meydanın boş olmadığıgösterilmiş bulunmaktadır.

2. Sempozyumda örgütlü-örgütsüz, TİSkapsamında ya da değil onlarca metal işçisi yan yanagelerek toplu sözleşme süreci konusunda tartışmış,fikir üretmiş ve mücadele etme kararlılığınıgöstermiştir.

3. Sempozyumun hedeflerinden biri de metalişçilerini TİS sürecini kazanmak üzere örgütlenmeve mücadele konusunda bilinçlendirmek vesilahlandırmaktı. Bu bakımdan Sempozyum’un enazından katılımcı olan ileri ve devrimci metal işçilerinezdinde bu yönde anlamlı sonuçlar yarattığınısöyleyebiliriz. Bununla birlikte Sempozyum buyönde bir başlangıç olarak görülmeli ve buçalışmanın birikimleri üzerinden metal işçileriningeniş bölüklerini sistematik biçimde eğitmeli,mücadeleye hazırlamalıyız.

4. MYK, Sempozyum’un birikimlerini de metalişçilerinin geniş bölüklerine taşımak amacıyla,Sempozyum’da sunulan tebliğlerden ve yapılankonuşmalardan yola çıkarak en kısa sürede bir “TİSbroşürü” hazırlayacaktır.

- Toplu sözleşme sürecine ilişkin yenidönem planlaması:

Toplu sözleşme süreci taslak hazırlama, yanitalepleri oluşturma aşamasındadır. Bu aşama sürecinbundan sonraki seyri bakımından kritik önemdedir.Zira taleplerin içeriği mücadelenin gerilimini veeksenini belirleyecektir. Taleplerin belirlenmeyöntemi ise metal işçisinin sürece aktif biçimdekatılımı açısından özel bir önem taşımaktadır.

Dolayısıyla bu dönemin müdahalesinin temel hedefi,bu yönde gerekli adımları atabilmektir.(…)

Bu temel kaygı ve yaklaşımdan hareketle Metalİşçileri Birliği, Sempozyum’da da metal işçilerininbaşlıca talepleri olarak öne çıkan altı maddeyi metalişçilerine taşımak ve metal işçilerinin isteği veiradesi olarak ortaya koymak ve sendikabürokratlarını bu talepleri sahiplenmeye zorlamakamacıyla bir imza kampanyası başlatacaktır. Sendikayönetimlerini hedef almak üzere başlatılacak imzakampanyası Eylül ayı başında tamamlanacaktır.MYK tüm bileşenlerini bu imza kampanyasını enetkili biçimde yapmak üzere seferber olmayaçağırmaktadır.

Toplam çalışma açısından özel bir önem taşıyanbu aracın kullanımıyla birlikte diğer çalışmalarımızıve kullanılacak araçları şu başlıklar altındatoplayabiliriz:

1. Sürece yönelik etkili bir müdahaleyiörgütlemek, metal işçilerini taraf haline getirmekhedefine ulaşmak her şeyden önce süreç hakkındagerekli bilgiye; örgütlenme ve mücadele hattımızkonusunda yeterli bir donanıma sahip olmayıgerektirmektedir. Bunun için Sempozyum ileatılmaya başlanan adımlar sürdürülmelidir.

2. Yaygın ve etkili uyarma ve bilinçlendirmeçalışması örgütlemeliyiz. Bu kapsamda başlayançalışmalarımızı daha sistematik ve yoğun biçimdeyürütmek durumundayız. TİS Broşürü, bülten,bildiriler, ozalit ve afişler, duvar gazeteleri, TİSmasaları, anket gibi araçlarımızı amaca en uygunbiçimde kullanmalıyız.

3. Örgütlenme alanında atılacak adımların kritikönemini biliyoruz. Bu çerçevede mutlak suretle TİSKomitelerinin ve ortak mücadele platformlarınınoluşturulması için çalışmalarımızıyoğunlaştırmalıyız. Bu amaçla, aylık genel MİBtoplantılarını bu gündemle toplamalı, ikinci olarakduyarlı metal işçilerini kazanmak üzere önhazırlıkları güçlü bir kitle çalışmasıyla yapılmışetkinlikler örgütlemeliyiz.

4. Yaratılan duyarlılıkları ve örgütlenme yönündeatılan adımları eylemli bir süreçle birleştirmeliyiz.Mevcut aşamada talepleri sendika bürokratlarına veMESS’e dayatmak üzere eylemlerdüşünülebilmelidir.

- İşkolunda diğer gelişmeler ve genelgündemler üzerine değerlendirmeler:

1. Bu gündem başlığı altında tartışılankonulardan birisi daha önce de üzerinde durduğumuzmetal işçileri içerisinde yoğunlaşan sendikal

Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu’nun Temmuz ayı toplantısı değerlendirme ve sonuçları

Sempozyum buyönde bir

başlangıç olarakgörülmeli ve bu

çalışmanınbirikimleri

üzerinden metalişçilerinin geniş

bölüklerinisistematik

biçimde eğitmeli,mücadeleye

hazırlamalıyız.

Page 3: Metal İşçileri Bülteni-Temmuz  2010

Sendikal ihanet çetelerirant kavgasına tutuştu

3METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

örgütlenme eğilimidir. Bir dizi yeni örnekaracılığıyla giderek belirginleştiğinidüşündüğümüz bu eğilimin, sınıf hareketindeher bakımdan bir yenilenmeye, sendikalarahakim bürokratik, ihanetçi tahakkümünparçalanması yolunda bir çıkışa dayanakolması en öncelikli beklentimizdir. Ancakbunun gerçekleşmesi ancak bu eğilimin bilinçlive örgütlü bir gelişme çizgisine oturmasıölçüsünde mümkündür. Bu ise Metal İşçileriBirliği’ne büyük bir sorumluluk yüklüyor.Daha çok işçi sınıfın genç kuşaklarınınenerjisine ve inisiyatifine dayanan bu eğilimikucaklamak ve onu temsil etmek MİB’edüşüyor.

2. Tartışılan diğer bir konu ise artan artangerici sendikal rekabet oldu. Son örnekKardemir’de yaşanmıştır. Çelik-İş’in aynızamanda “patron” olduğu bu fabrikada TürkMetal’in örgütlenme çalışması yapmasısonucunda başlayan rekabet, kan dökmeyekadar varmıştır. Kardemir işçilerinin de özündebir gerici rant kavgasından başka bir şeyolmayan bu çatışmada taraflaşması da işçisınıfının mücadelesine zarar vermektedir. Bugerici rekabet nasıl sonuçlanırsa sonuçlansınkaybeden metal işçileri olacaktır. Kardemirörneğinden hareketle MYK, metal işçilerinisendika bürokratları ve ihanet çetelerinin bugerici kavgalarına dolgu olmamaya, hakları vegeleceği için elbirliği yaparak sermayeye veuşaklarına karşı mücadele vermeyeçağırmaktadır.

3. Bir diğer konu başlığı ise, bir bütünolarak sermayenin işçi sınıfına yönelikkapsamlı saldırı hazırlığıdır. Kıdemtazminatlarının gaspı ve esnek çalışmanınönündeki tüm engelleri kaldırmak anlamınagelen part-time çalışması ve özel istihdambüroları gibi uygulamaların önünün açılmasıgibi maddeleri olan bu saldırı programınıönümüzdeki dönemde gündeme taşınacağıgörülmektedir. (…) Özellikle bu saldırıprogramının TİS sürecindeki temel çatışmabaşlıklarıyla da örtüştüğü gerçeğindenhareketle, bu saldırıya karşı mücadele ile TİSsürecinde MESS’e karşı mücadeleyibirleştirmeliyiz. Döneme bu bilinçleyaklaşacak, işkolundaki mücadeleyi genel sınıfmücadelesinin bir mevzisi olarak göreceğiz.

4. MYK aynı zamanda bu konuyla dabağlantısını göz önünde tutarak, Avrupa’dahalen yaşanmakta olan krizin ikinci dalgasınınsınıf mücadeleleri açısından doğurduğu vedoğurması muhtemel gelişmeler üzerinde dedurmuştur. Birçok Avrupa ülkesinde gündemegetirilen kemer sıkma politikalarına karşısınıfın ve emekçilerin mücadelesiyükselmektedir. Büyümekte olan bu sınıfmücadelesini selamlayan MYK, önümüzdedönemde Türkiye işçi sınıfının da bu mücadelesürecinin parçası olacağı nesnel koşullarınbulunduğunu değerlendirmektedir. Zira öfkesiburnunda olan işçi sınıfı, yeni saldırıpolitikalarıyla birlikte, Avrupa’da büyüyenkrizin yeni dalgası ve işçi sınıfına kesilenkapsamlı faturaların kendisini de vuracağınıbilmelidir.

Metal İşçileri Birliği

Merkezi Yürütme Kurulu

1 Temmuz 2010

Karabük Demir Çelik Fabrikaları'nda (KARDEMİR) Haziran ayı başında 65 işçi ücretli, 11işçi ise ücretsiz olarak izne çıkartıldı. Çelik-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Kardemir’de yaşananbu ücretli-ücretsiz izin saldırısı Türk Metal çetesinin burada yürüttüğü örgütlenme çalışmasınedeniyle yaşandı.

İki işbirlikçi sendika arasındaki bu kirli savaş daha sonrasında işçileri de kendi çıkarlarına aletetmeleriyle daha da büyüdü. İşbirlikçi Çelik-İş yönetimi Türk Metal yönetiminin kendiörgütlülüğüne yönelik gerçekleştirdiği saldırıya sermaye ile işbirliğinin yeni bir aşaması ile yanıtverdi. 29 işçi doğrudan sendikanın yönlendirmesi ile işten atıldı. 18 Haziran günü ise her ikiişbirlikçi çete kendi etrafında topladıkları işçilerle eylemler yaptı, işçileri birbirlerine karşı kışkırttı.

İşçilerdeki huzursuzluk rant kavgasına alet ediliyor!

Kardemir’de yaşanan bu olaylar işbirlikçi sendikacılar arasındaki rant savaşının yeni bir örneğioldu. Sonuçta ne Çelik-İş’in ne de Türk Metal çetesinin işçinin emeğini ve ekmeğini savunmak gibibir derdinin olmadığı biliniyor. Her iki ihanet şebekesi de patronların kendilerine sunduklarıolanaklarla örgütleniyor, işçilerden topladıkları aidatlarla koltuklarında sefa sürüyorlar. Bugünekadar işçinin hakkını ve emeğini savundukları tek bir örnek bile bulunmuyor.

Her ne kadar iki çete ihanet batağında bulunsa da metal işçilerinin içinde bulunduğu durumdanduyduğu hoşnutsuzluk sürekli olarak yeni arayışlara sebep oluyor. Kardemir işçilerinin ücretlerindegerçekleşen kesintinin ardından işbirlikçi Çelik-İş yönetimine duyduğu tepkinin ve Türk Metalçetesini kurtuluş umudu olarak görmesinin nedeni de budur. En sıradan bir sendikal bilinçten dahiyoksun olan ve kendi gücünün farkında olmayan Kardemir işçileri çareyi kendilerini başka birihanet şebekesinin kucağına atmakta buluyorlar.

Çelik-İş Sendikası’nın Kardemir’deki pratiğine dair zaten söyleyecek çok fazla söz bulunmuyor.Saltanatını kaybetmeme çabası içinde olan bu ihanet şebekesi izin ve işten atma saldırısının kendigirişimi ile gerçekleştiğini itiraf etmekte de bir sakınca görmüyor. İşsizlik sopasını kullanarak gerçeksınıf kimliğini bir kez daha ortaya seriyor.

Burada çok daha dikkat çekici olan ise, Türk Metal çetesinin söylemleri ve gerçekleştirdiğipratiktir. Kardemir’de yaşanan gerici dalaşma su yüzüne çıktığı günden beri bu çetenin tümsöylemlerinde “emek mücadelesi” ön plana çıkıyor. Pevrul Kavlak emekten, onurdan, mücadeledendem vurup duruyor.

Bu çetenin bu söylemlerinin hiçbir karşılığının olmadığını metal işçileri çok iyi bilir. BugünKarabük’te Çelik-İş’i terör estirmekle suçlayan bu çete yıllardır metal işçilerinin üzerindeki enbüyük terörü uygulaya gelmiştir. Tam 27 yıldır patronların her türlü saldırı girişimi dolaysız birşekilde bu çetenin sayesinde hayata geçmiştir. Bugün Kardemir’de Çelik-İş’i ücret indirimine gözyummakla suçlayan bu çete aynı yöntemi daha bir yıl önce Erdemir’de ilk kez kendisi uygulamıştı.Ve bugün Kardemir’de Çelik-İş’in yaptığı gibi uygulamaya tepki gösteren işçilerin ismini patronavererek işten attırmayı yine Erdemir’de kendisi gerçekleştirmişti. Erdemir ise son örneklerdenyalnızca biridir. Türk Metal çetesinin tarihi bunun gibi sayısız ihanet ile doludur.

Kardemir, bu çete için bir yandan ihanetini gizleyeceği bir kılıf, diğer yandan ise işçilerinduyduğu huzursuzluğa yaslanarak elde edilen yeni bir rant kapısı demektir. İşte bunun için işçininher türlü tepkisini devlete karşı gelmemek adına bastıran bu çete Kardemir’de işçileri polise karşıyürütmekte ve azgın polis saldırısı ile baş başa bırakmakta bir sakınca görmemiştir.

MESS’in sadık hizmetkarı iş başında!

Türk Metal’de Özbek hanedanlığı çöktüğünden beri bu çete daha da arsızlaşarak metalpatronlarına hizmet etmeye devam ediyor. Bu hizmeti en iyi şekilde yerine getirebilmek için ise“sektörde tek sendika olmak” hedefi ile davranıyor.

Bugüne kadar Türk Metal çetesi daha yoğun olarak Birleşik Metal’in örgütlendiği fabrikalaradoğrudan bu fabrikaların patronlarının talimatı ile saldırırdı. Ancak özellikle son altı aydır busaldırganlık bilinçli bir yönelimle adım adım tırmanıyor. Örgütsüz yüz binlerce metal işçisi ortayerde duruyorken, kendi üyelerinin çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi için en ufak bir çabaharcamazken ve yeni TİS süreci ile birlikte yeni bir ihanetin hazırlıkları yapılırken Türk Metalçetesi ardı ardına Birleşik Metal ve Çelik-İş’in örgütlü olduğu işyerlerine saldırıyor.

Anlaşılan o ki, önümüzdeki günlerde hem MESS şahsında metal patronları sınıf hareketininyükselen seyrinde kendi bahçelerinde en ufak bir dikene bile tahammül etmeyecek, hem de TürkMetal çetesi kendisine biçilen misyonu yerine getirmek için çok daha büyük bir çaba ile metalişçilerinin mücadelesinin karşısına dikilecek.

Ama ne MESS’in, ne de Türk Metal çetesinin bu hesapları tutmayacak. Bugün için elde ettiklerigerici başarılar bir tarafa sınıf bilincini kuşanan ve taban inisiyatifini açığa çıkaran metal işçileri bupervasız saldırıların ve ihanetin hesabını bir gün mutlaka soracak.

Page 4: Metal İşçileri Bülteni-Temmuz  2010

4 METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

MESS Grup Toplu Sözleşmesi süreci öncesinde öncü metal işçileri TopluSözleşme Sempozyumu'nda buluştu...

“MESS’i ezelim! Çaldıklarını geri alalım!”

Toplu Sözleşme Sempozyumu, 27 Haziran günü gerçekleştirdi.Çeşitli illerden metal işçilerinin katılım sağladığı sempozyum canlı

bir atmosferde geçti. “MESS’i ezelim! Çaldıklarını geri alalım!”şiarıyla gerçekleştirilen sempozyumda metal işçilerini bekleyen görevlertartışıldı, sendikal bürokrasi engelinin aşılması gerekliliğinin altı çizildi.TİS sürecinin başarıyla sonuçlanması için bu süreçte her açıdan tabaninisiyatifinin ön plana çıkması gerekliliği ifade edildi. Sempozyumdagrev hedefli mücadeleyi esas alacak biçimde TİS Komitelerininoluşturulması vurgusu öne çıktı

İki bölümden oluşan sempozyumun ilk bölümünde mücadele,örgütlenme ilkeleri ile talepler başlıkları tebliğlerle ele alındı.

"MESS'in yeni saldırı girişimlerine boyun eğmeyeceğiz"Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu adına yapılan açılış

konuşmasında kölece çalışma koşullarına metal işçilerinin dayanacakgücünün kalmadığının da altı çizildi, TEKEL Direnişi’nin de etkisiyleortaya çıkan mücadele dinamiklerine vurgu yapıldı. Bu süreçtetaleplerin net biçimde belirlemesi ve bu taleplerinin elde edilmesi içinsıkı bir mücadele verilmesi gerektiği söylendi.

Talepler, örgütlenme ve mücadele ilkeleriAçılış konuşmasının ardından ön hazırlık sürecinde yapılan

tartışmalarla hazırlanan 3 tebliğ talepler, örgütlenme ve mücadeleilkeleri başlıkları ile sunuldu.

Taleplerin patronlar tarafından karşılanıp karşılanamayacağısınırında ele alınmaması, metal işçilerinin meşru hak ve çıkarlarıgözetilerek belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Metal işçilerinin başlıcatalepleri sıralandı.

Toplu sözleşme sürecinin örgütlenmesinde ise söz-yetki-kararhakkının işçilere verilmesinin gerekliliği ifade edildi. Söz-yetki-kararhakkını kullanmanın aracının taban örgütlenmesi olduğu söylenerektoplu sözleşmelerde örgütlenme biçiminin TİS komiteleri olduğu dilegetirildi.

Mücadele ilkeleri ifade edilirken metal işçileri adına grup toplusözleşme masalarına sendika yönetimleri oturduğunu hatırlatıldı.Sendika yönetimlerinin pratiğine, farklı biçimlerde ifade etseler de,süreci “masada bitirmek” anlayışının yön verdiği söylendi. Toplusözleşme sürecinin bu sendikal anlayışların eline bırakıldığı koşuldasürecin bir kez daha ihanetle bitirileceği ifade edildi. Eylemli mücadelehattının önemi vurgulandı.

“TİS'ler sömürüyü ortadan kaldırmaz, sınırlar!”Sempozyumun ikici bölümü Tez-Koop İş Sendikası Eğitim

Danışmanı ve araştırmacı-yazar Volkan Yaraşır’ın konuşmasıylabaşladı. Toplu sözleşmelerin sınıfın ortak hareket etmesini sağlayan biraraç olduğunu söyleyen Yaraşır bu sürecin, sendikalara üye işçileriörgütlü işçi yapacağını, iç örgütlenmeyi sağlayacağını, sınıfın bilinç vekimliğini bulmasına yarayacağını ifade etti. Yine bu süreçte sınıfıneylem ve örgütlenme kapasitesinin arttığını söyledi. Yaraşır, bu sürecinkazanılabilmesinde taban örgütlenmelerinin önemine işaret ederek bukomitelerin yeri geldiğinde grev, yeri geldiğinde işgal komiteleriolabileceğini söyledi. Bu anlamda komitelerin plastik esnekliğinde amaçelik gibi sert olabilmesi gerektiğini ifade etti.

Kürsü direnişçi ve grevci işçilerinSerbest kürsü, grev ve direnişlerden işçilerin konuşmalarıyla başladı. Asemat baş temsilcisi grev süreçlerini aktararak işyeri komitelerinin

ve komisyonlarının işlevli hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Sinter Metal’den bir işçi ise kendi direnişlerinde taban

örgütlülüklerinin olmamasının ve öncü işçilerin sınıf bilincinden yoksunolmasının temel sorun noktasını oluşturduğunu belirterek komitelerevurgu yaptı. TİS sürecinin de ancak sendikacılara bırakılmadantabandan örgütlenerek kazanılabileceğini ifade ett

Kayseri, Ankara ve İzmir’den havzaların tablosu yansıtan canlı sunumlar

Kayseri, Ankara ve İzmir’den sempozyuma katılan işçiler yaptıklarıkonuşmalarda çalıştıkları havzalardaki koşulları canlı örnekler ileaktardılar, bu koşulları değiştirmek için yürüttükleri çalışmalarındeneyimlerini paylaştılar.

Fabrikalardan deneyimlerSendikalı-sendikasız birçok metal işçisi de sempozyumun serbest

kürsü bölümünde söz alarak fabrikalarında yaşadıkları deneyimleripaylaştılar, TİS sürecine ilişkin düşüncelerini ifade ettiler.

Kartal’dan BMİS üyesi bir işçi fabrikalarında sendikanın varlığınınhissedilmediğini ifade etti. Taslak hazırlamak için sendikayagittiklerinde hazır bir taslağın önlerine konularak onaylamalarınınistendiğini söyledi. Geçtiğimiz dönem baştemsilci tarafından engellenenkomite girişimlerini bu sene hayata geçirmeyi başardıklarını, ayrıca krizdöneminde eski işçilerin emekli olmasının ardından genç işçilerin dahabüyük bir mücadele potansiyeli ile sürece dahil olacağını düşündüğünüsöyledi.

İzmir Bakırçay Havzası’ndan Türk Metal’in örgütlü olduğu birfabrikada çalışan işçi Türk Metal’in nasıl bir sendikal ihanet çetesiolduğunu anlattı ve bu çetenin mutlaka dağıtılması gerektiğini söyledi.Deneyimlerini de aktaran işçi, havzada bir fabrikada taşeron işçilerinyüz yüze kaldığı sorunlar karşısında sendikanın ilgisiz davrandığınıbuna karşın işçilerin kendi inisiyatifiyle eylemler yaptığını ve bununkarşılığının alındığını belirtti.

Sefaköy’den MESS kapsamında çeşitli fabrikalarda çalışmış birmetal işçisi ise Türk Metal ve BMİS üzerinden düşüncelerini paylaştı.Türk Metal’de yaşanan gelişmelerin doğrudan MESS eliyle yürütülenbir operasyon olduğunu söyledi. Bu çetenin son dönemde mücadeledenbahseden söylemlerinin ikiyüzlülüğünü teşhir ederek MESS’intaşeronluğunu daha güçlü bir şekilde yapmaya çalıştığını ifade etti.Birleşik Metal ile Türk Metal arasındaki farkın da silikleşmeyebaşladığını söyleyen metal işçisi son dönemde yaşanan bir dizi pratiktetüm farklı söylemlerine rağmen Birleşik Metal yönetiminin de TürkMetal’in kirli yöntemlerini kullandığını söyledi.

Ümraniye’den BMİS üyesi bir metal işçisi ise sendikalı fakatörgütsüz olduklarını 1 Mayıs ve 26 Mayıs gündemleri üzerindensendikanın konumunu ele alarak ifade etti. Sendikalı işyerlerinde işyerikomitelerinin önemini vurgulayarak bu komiteler aracılığıyla işçilerineylem ve irade birliğini gerçekleştirmek gerektiğini dile getirdi. Metalişçilerini söz-yetki ve karar haklarına sahip çıkmaya çağırdı.

Gebze’den sendikalı bir işçi ise geçmiş mücadele deneyimlerinipaylaşarak sendikanın sorunlara, işten atma saldırısına duyarsızkaldığını belirtti.

Kartal’dan bir metal işçisi örgütlenme çalışması içerisindeolduklarını ve oluşturdukları komite aracılığıyla kendi özgün sorunlarıüzerinden mücadele ettiklerini belirtti.

Sempozyum serbest kürsü bölümünün ardından Merkezi YürütmeKurulu adına yapılan kapanış konuşması ile sona erdi.

Page 5: Metal İşçileri Bülteni-Temmuz  2010

5METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

Toplu Sözleşme Sempozyumu'na katılanişçilerden MESS Grup Sözleşmeleri süreciüzerine görüşlerini aldık.

Asemat baştemsilcisi: Bu dönemkisözleşmenin geçtiğimiz dönemden daha iyiolması gerekiyor. Mücadele açısından databanın alacağı eğitimler çok önemli. İnsanlarsendikalarını tanımalı ve mücadele içerisinegirmeli. Tabandaki işçiler şu an bir kıvılcımbekliyorlar. Burada tabii BMİS'in sergileyeceğitutum çok önemli.

Türk Metal üyesi işçilerin de kendisendikalarının tutumunu öğrenmesi gerekiyor.Türk Metal MESS'le birlikte eğitim yapıyor.Biz patronlara karşı mücadele etmekzorundayken sendikalar patronlarla işbirliğiiçerisinde, bunu iyi anlatabilmemiz gerekiyor.

Sendikalı sendikasız ayrımı yapmadan bumücadeleye girebilecek tüm arkadaşlarımızıkapsayabilmemiz lazım. Zaten BMİS bunu birşekliyle yapıyor. Örneğin bugün bu kapsamdasüren bir eğitim çalışması var.

Çok büyük bir eksiğimiz ise TİSkomiteleridir. TİS komitelerinde bulunanarkadaşlarımızın daha yoğun eğitim yapmalarıgerekiyor. Onların çok sağlam durmasıgerekiyor. İşçiler şu an gerçekten bir önderbekliyorlar. Mücadelenin önüne geçeceklerbirkaç kişiyle sınırlı kalmaz da çoğalırsa tabanda harekete geçecektir. Daha iyi örgütlenip bumücadeleyi başarmamız gerekiyor. Bu birliğisağlama zamanı artık gelmiştir.

Sinter Metal direnişçisi: TİS sürecisonuçta sadece sözleşme imzalayacak metalişçilerini kapsamıyor, daha geniş bir etki alanıvar. Bu süreçte işçilerin direkt söz sahibiolacağı, biraraya geleceği komiteler kurulmalı.Bu komiteler aracılığıyla toplu sözleşmelerekatılıp daha iyi haklar alabilmek için mücadeleetmemiz lazım. İşçilere düşen en önemli görevbu.

Burada bir diğer nokta ise öncü işçilerin biraraya getirilmesi. MİB bunu başarmalı. TİSimzalayacak yerlerde yapılacak toplantılarla,hangi taleplerle MESS'in karşısına çıkılmasıgerektiği iyi bir şekilde anlatılmalı.

Kartal'dan BMİS üyesi bir işçi: Katetmemiz gereken çok mesafe var. Örneğin benBMİS üyesi bir işçi olarak, BMİS'inülkemizdeki en ileri sendikalardan biriolmasına rağmen geride kaldığı çok noktalarolduğunu düşünüyorum. TİS sürecinde de buböyle. Biz kendi fabrikamızda TİS Kuruluoluşturduk. Sonrasında şubeye giderek birtoplantı da başka fabrikadan gelen arkadaşlarlayaptık. Toplantının sonuçlarına baktığımızzaman şunu gördük. Sendika konu hakkındaişçilere hiç eğitim vermemiş, anlatmamış. Bazıarkadaşlar sosyal aktivitelerden, TİS'le alakasızkonulardan bahsediyorlardı. Oraya ne içingeldiğini bilmiyorlardı. Bu sorunlarıaşabilmemiz gerekiyor. Burada da bilinçliarkadaşların öne çıkması gerekiyor. Biz otoplantıda ön plana çıkarak bunu giderdik.

TİS konusunda da ücretten daha fazla sosyal

hakların ön plana çıkartılması gerekiyor.Özellikle bu dönem MESS esnek çalıştırmayıher türlü dayatacaktır. Biz genel merkezdekitoplantıda da bunu söyledik. %10 zam alsak dabunun önemli olmadığını, esnekliğe tamamenkarşı durulması gerektiğini söyledik.Sendikanın TİS uzmanları da bunu onayladılar.

Ayrıca bu sözleşmenin daha iyi geçeceğinidüşünüyorum çünkü metal işçilerinin arasındagenç işçilerin ağırlığı artıyor. Genç işçilerin,düşük ücret aldıkları ve daha ağır koşullardaçalıştırıldıkları için mücadeleye daha yakınolduklarını düşünüyorum. O yüzden 2010-2012sözleşmesi daha iyi geçecektir.

İzmir Bakırçay'dan bir demir-çelik işçisi:Bizim bölgede ağırlıklı olarak Türk Metalörgütlü. Daha sendikadan yapılan bir şey yok.Burada iş işçilere düşüyor. Sendikayabırakırsak yine satacaklar. Zaten elimizdekihaklar sınırlı onları da kaybetmekleyüzyüzeyiz.

Burada en önemli iş öncü metal işçilerinedüşüyor. Bu birlik üzerinden elde edilenanlamlı birikimin değerlendirilmesi gerekiyor.Fabrikalardaki TİS komiteleri üzerindenşekillenmesi ve kapsayıcı olması lazım.Örgütsüz yerleri de kapsaması lazım. Sonuçtabu sözleşmeden çıkan sonucun çok daha beteriörgütsüz yerlerde uygulanacak. O yüzdenherkesi ilgilendiriyor. Örgütlü-örgütsüz tümfabrikaları hedefleyen bir çalışma yürütülmeli.

İzmir Çiğli Organize'den bir işçi:Bilgilendirme üzerinden geniş bir çalışmayapmak gerekiyor. İzmir'de 10-12 tane MESSkapsamında işyeri var. Manisa'yı da katarsak24-25 fabrika var MESS kapsamında. BMİSsadece 2 fabrikada var MESS kapsamında.BMİS'in yaptığı toplantılardan kaynaklıoradaki işçiler süreçten haberdar ancak, bizimgördüğümüz Türk Metal'in olduğu yerlerinsüreçten hiçbir haberi yok. Hatta Manisa'da birtemsilcinin bile haberi yoktu. Sürece dair hiçbirbilgileri yok. Bu fabrikalara mutlaka TİSsürecinin başladığına dair bilgilendermelerin deyapılabilmesi gerekiyor.

Sendikaların, özellikle de Türk Metal'inburadan doğru bir çabası olmayacağına göre,BMİS'in buna dönük bir planlamasıkamuoyuna ulaşmadığına göre, bu iş bunukendisine dert edinen öncü, ilerici, devrimciişçilere düşüyor.

Gebze'den Türk Metal üyesi bir işçi:Bunlar düzenlerini kurmuşlar. Kendi çıkarlarıiçin bir araya geliyorlar, işçilere yönelik bir şeyyok. İşçilerin bir araya gelmesi, toplu hareketetmesi tek bir ses yükseltmesi gerekiyor. Kendihaklarını savunması, verdiği emeğin karşılığınıalması gerekiyor. Şimdi olduğu gibi işçilerinbir parça ekmek için allaha şükür demesiyleolmaz bu iş. Mutlaka sokağa inmesi lazım.

Bunu sağlayacak olan da bizim çabamızolacak. Bu şükür mantığını yok etmemiz lazım.İşçileri bir araya getirmemiz,bilinçlendirmemiz lazım.

“Birliği sağlama zamanı artık gelmiştir!”

Page 6: Metal İşçileri Bülteni-Temmuz  2010

Bakırçay Havzası’nda kurulu bulunan ve binlerce işçinin çalıştığıHABAŞ Demir-Çelik'te Erbel taşeronunda çalışan 30'a yakın işçi “kadrohakkının tanınması” talebiyle 12 Haziran günü saat 08.00 ile 14.00 arasıüretimden gelen güçlerini kullanarak iş bırakma eylemi gerçekleştirdiler.Bu süre zarfında işçiler patron vekilleri ve orada örgütlü Türk-MetalSendikası ile görüştüler.

HABAŞ işçilerine çağrı

HABAŞ'taki iş bırakma eylemine müdahale eden Metal İşçileriBirliği ise HABAŞ işçilerine eylemin daha farklı yol ve yöntemlerledevam etmesi gerektiğini içeren bildirileriyle seslendi. Bildiri dağıtımıişçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.

Metal İşçileri Birliği'nin HABAŞ işçilerine yönelik çıkardığıbildiri...

Tüm taşeron işçiler kadroya alınsın,

herkese iş güvencesi sağlansın!Habaş işçileri, kardeşler!

Patronlar için taşeronluk biz işçileri bölüp parçalamak için kullandıkları enönemli silahlardan biridir. Taşeronluk sistemi ile patronlar bir yandan işçilerinbir bölümünü insanlık dışı koşullarda çalıştırıp iş güvencesini ortadan kaldırırlar,bir yandan da çeşitli yasal yükümlülüklerden kaçarak maddi kazanç sağlarlar.Ancak daha da önemlisi taşeron sistemi ile patronlar işçilerin birlikte hareketetmesine, ortak bir mücadele yürütmesine engel olmaya çalışırlar.

Kardeşler!

Habaş’ta da taşeronluk sistemi en pervasız hali ile uygulanıyor. Hem de hermaddesi ile patronların çıkarını savunan yasalarda bile yeri olmayan bir şekilde.Mevcut yasalarda bile işletmenin asli işleri taşeronlara devredilemezkenHabaş’ta aynı bölümlerde aynı işleri yapan işçiler taşeron-kadrolu olarak bölüpparçalanıyor. Habaş patronu hem sermaye devletinin, hem de işbirlikçiliği adethaline getiren sendikacıların göz yumması sayesinde bu yasadışı uygulamayı bukadar rahat ve pervasız bir şekilde hayata geçirebiliyor.

Taşeron Habaş işçileri;

İnsanca çalışma ve yaşam koşulları ile birlikte kadro talebi sizlerin en doğal,en meşru taleplerinizden biridir. Oysa Habaş patronu ve onun vekilleri bu haklıtalebinizi ve ortaya çıkan tepkinizi her defasında zamanı belli olmayan vaatlerleve tehditlerle geçiştirmeye çalışıyor. Açığa çıkan tepkileriniz vegerçekleştirdiğiniz eylemler ise yeterince örgütlü ve hazırlıklı olmadığınız içinher defasında bu zamanı belirsiz vaatler ve tehditler ile sönümleniyor.

Eğer kadro hakkımızı elde etmek ve iş güvencemizi sağlamak istiyorsakyapmamız gereken örgütlenmek, tepkimizi örgütlü bir şekilde dile getirmektir.Yemek boykotlarından, mesaiye kalmamaya, iş yavaşlatma ve durdurmayakadar hep birlikte göstereceğimiz tepkiler Habaş patronuna geri adım attırmanıntek yoludur. (...)

Kadrolu Habaş işçileri;

Taşeron işçilerin kadro talebi kadrolu işçilerin de en önemli sorunlarındanbiridir. Kadrolu işçiler de Habaş’ta sayısız saldırı ile yüz yüzedir. Bu saldırılarıpüskürtebilmek ise tüm Habaş işçilerinin ortak mücadelesi ile mümkündür. Aksitakdirde Habaş işçilerinin çalışma ve yaşam koşulları insanca bir seviyede değil,bugün taşeron işçilerin koşullarından bile daha ağır şekilde en alttaeşitlenecektir.(...)

Metal İşçileri Birliği

6 METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası, yeniörgütlendiği Termo Makineda sendikadüşmanlığıyla karşı karşıya kaldı. Farklı tarihlerde70 işçi, sendikalı olduğu için işten atıldı.

Çelik-İş sipariş edildi

Termo işçilerine sendikadan istifa etmeleri içinyapılan baskılar sürerken bundan sonuçalamayacağını anlayan Termo patronu bu sefer debildik bir başka yönteme başvurdu. İşçilerinBMİS'te örgütlenmesini kırmak için bu sefer Çelik-İş Sendikası fabrikaya sipariş edildi. Fabrika içindeÇelik-İş Sendikası yöneticileri ile birlikte toplantıyaparak, işçilere bu sendikaya üye olmalarınıisteyen patron, araçlarla notere işçi taşıttırmayaçalıştı.

İşçilere destek

Sendika hakkı ve işe geri dönme talebiylefabrika önündeki bekleyişlerini sürdüren TermoMakine işçileri 5 Temmuz akşamı iş çıkışı saatindeDüzce'de kitlesel bir eylem gerçekleştirdi. Eylemöncesinde fabrika önüne gelen sendikacılarıgözaltına alan jandarma, kitlenin kalabalıklaşmasıüzerine geri adım atmak zorunda kaldı. Bir süredevam eden yürüyüşün ardından şehir merkezinegidildi. Düzce şehir merkezinde gerçekleştirileneylemde gözaltından serbest bırakılan sendikayöneticileri de yer alırken, katılımın kitleselliği vecoşkusu dikkat çekti.

Kocaeli’nin Gebze İlçesi’nde,

Şekerpınar'da kurulu Çelmer'de

Birleşik Metal-İş’e üye oldukları

için işten çıkarılan 12 işçi 19

Haziran günü fabrika önünde

direnişe geçti. Çelmer patronunun

işten çıkarma gerekçesi ise

“ekomomik sıkıntılar sebebiyle işin

daralması.”

İşçilerin direnişinin ardından

Çelmer patronunun işçilere yönelik

baskıları arttı. Patronun ve şirket

yetkililerinin, işçileri sendikadan

istifa etmeye yönelik tehditlerine

karşı işçiler mesaiye kalmayarak

direnişteki arkadaşlarına destek

olmaya başladı. İşçilerin,

direnişteki arkadaşlarına desteğinin

yanı sıra ilerici kurumlar da işçilere

destek ziyaretlerinde bulunuyor.

Direnişlerini işlerine geri

alınıncaya kadar sürdüreceklerini

bildiren Birleşik Metal-İş üyesi

işçiler "Hiçbir şekilde yılmayacak,

mücadele edecek ve sonuçta

kazanan bizler olacağız" diyorlar.

Çelmer’de

direniş

var!

HABAŞ Demir-Çelik'te

iş bırakma eylemi

Bursa’da sendikal örgütlenme çalışmalarının yaygınlaştığıbir dönem yaşanıyor. Bunun bir örneğini de TI Otomotiv'deyaşanan sendikalaşma süreci oluşturuyor. Nilüfer OrganizeSanayi Bölgesi’nde bulunan TI Otomotiv; büyük otomotivşirketlerine fren borusu üreten İngiliz ortaklı bir fabrika.Fabrikada yaklaşık 350 işçi çalışıyor. Çalışan işçilerin yüzde30'unu kadın işçiler oluşturuyor.

İşten atmalar ve istifa baskıları...

İşçiler bir süre önce Birleşik Metal-İş Bursa Şubesi'ndeörgütlenmeye başladılar. İşçilerin sendikaya üye olmayabaşlaması ile TI Otomotiv patronu da işten atma saldırısınabaşvurdu. Son olarak, sendikal örgütlenmenin öncülüğünüyapan 9 işçiyle birlikte toplam 17 işçi işten atıldı. 20 işçi isezorla sendikadan istifa ettirildi. Sendikaya üye olmayanişçilere ise sendikadan istifa ettiğine dair kâğıt imzalattırılıyor.İşçiler üzerindeki baskılar devam ediyor. İşçilerin fabrikadabirbiriyle konuşması yasaklanmış durumda.

Sendikanın somut eylem planı yok

Bursa BMİS Şube yöneticileri ve işten atılan işçiler üç günboyunca vardiya çıkış saatlerinde işyeri önünde patronun iştenatma terörünü protesto etti. Sendika ve işten atılan öncü işçilersendikadan istifa eden işçileri tekrar üye yapmaya çalışıyorlar.Sendikal örgütlenmenin öncülüğünü yapan işçilerin iştenatılması, bunun çalışan işçiler üzerinde yarattığı olumsuz etkive iç örgütlülüğün zayıf olması sürecin bundan sonraki seyribakımından olumsuz bir etki yapabilir. Sendikanın iştenatmalar ve sendikadan istifa saldırısı karşısında somut bireylem planının olmaması da temel bir sorun olarak duruyor.

TI Otomotiv’de

süreç

sertleşiyor...

Düzce’de

sendika

düşmanlığı

Page 7: Metal İşçileri Bülteni-Temmuz  2010

7METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

İşçi Bülteni Özel Sayı No: 593 * Fiyatı: 25 YKr * Temmuz 2010 *Sahibi ve S. Yazı İşleri Md.: Ayten ÖZDOĞA N *

EKSEN Basım Yayın Ltd. Şti. * Mollaşeref Mah. Simsar Sk. 5/3Fatih/İstanbul * Tel/Fax: 0 (212) 621 74 52 *

Baskı: Özdemir Mat. * Davutpaşa Cad. Güven Sanayi Sit. C BlokNo: 242 Topkapı/İstanbul * 0 (212) 577 54 92

Mail adresi:

[email protected]

İstanbul - Esenyurt İşçi Kültür Evi

Bahçeyolu Cad.Ülbeyi iş hanı Kat.1 PrensesDüğün Salonu Üstü) EsenyurtTel: 0.212.6204076İstanbul - Kartal İşçi Kültür Evi DerneğiKarlıktepe Mah. Gürpınar Sok. No:26/1 Kartal Tel: 0.506.8050485İstanbul - OSB-İMES İşçileri Derneği

Yukarı Dudullu Mah. Kerem Sokak No:5/3ÜmraniyeTel: 0.216.5403580İstanbul - Sefaköy İşçi Kültür Evi

İnönü Mah. Tolga Cad. No:65 KüçükçekmeceTel: 0.212.6977153İstanbul - Topkapı İşçi Derneği

Davutpaşa Cad. TİM-1 İş Merkezi Kat:3/230TopkapıTel: 0.212.5761151İstanbul - Tersane İşçileri Birliği Derneği

Aydıntepe mh.Yüzüncüyıl cd. Yasemin sk.No:7A TuzlaTel: 0.216.493 29 95Ankara - Mamak İşçi Kültür Evi

Tıp Fakültesi Cad. No:255 / B TuzluçayırTel: 0.312.3895957 - 0.537.266 55 30Ankara - Sincan İşçi DerneğiVatan Cad. Melek Sok. No:1/9 SincanTel: 0.312.269 27 50 İzmir - Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi

8075 Sok. No:11/A Kapalı Durak (Narin Kahv.altı) ÇiğliTel: 0.232.3296436Manisa İşçi Birliği Derneği

1614 sok(1. sokak) 1.Anafartalar 7/322 sultanlar türbesi yanı Arçelik üstüTel: 0.236.2347206Adana - Sanayi İşçileri DerneğiUçak mahallesi Beşevler caddesi 20 sokakno: 7 Şakirpaşa/SeyhanTel: 4295182Bursa - Eksen Yayıncılık BürosuSönmez İş Sarayı Kat: 3 No: 220 HeykelTel: 0.224.220 84 92

İletişim adres vetelefonları...

Metal İşçileri Birliği, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi'nin 40. yıldönümünde,metal işçilerini, metal patronlarına karşı mücadeleyi büyütmeye çağırdı. MİB,MESS'in önünde gerçekleştirdiği eylemle metal patronlarının çok yönlü saldırıhazırlığı karşısında örgütlenme çağrısı yaptı.

Mecidiyeköy otobüs duraklarında toplanan Metal İşçileri Birliği üyesi öncüişçiler yolu trafiğe kapatarak MESS binası önüne yürüdü. “15-16 Haziran ruhuylaMESS'i ezelim çaldıklarını geri alalım! / Metal İşçileri Birliği” pankartının açıldığıyürüyüşte “Yaşasın 15-16 Haziran Direnişimiz!”, “Kahrolsun ücretli kölelikdüzeni!”, “MESS'i ezelim, çaldıklarını geri alalım!”, sloganları atıldı.

MESS'in önüne gelindiğinde gerçekleştirilen basın açıklamasında işçi veemekçilerin kapsamlı bir saldırı dalgasıyla yüz yüze kaldığı ifade edildi. Kazanılmışsosyal hakların birer birer tırpanlandığı, çalışma ve yaşam koşullarının çekilmez birhal aldığı dile getirildi.

Metal işçilerinin işçi ve emekçilere dönük saldırılardan fazlasıyla etkilendiğinedikkat çekilirken metal patronlarının örgütü olan MESS ile TİS görüşmelerininbaşlayacağı hatırlatıldı.

Açıklamada, “Bugün öncü metal işçileri için 15-16 Haziran işçi direnişinindeneyimlerinden öğrenme ve inisiyatifi ele alma zamanıdır. MESS’in saldırılarına,sendikalarımızın bürokratlar tarafından işgal edilmesine karşı 15-16 Haziranruhuyla mücadele etmek bir zorunluluktur. Biz Metal İşçileri Birliği olarak öncümetal işçilerini TİS sürecinden başlayarak metal işçilerinin tabandan doğruörgütlülüğünü geliştirmeye, inisiyatifi ele almak için öne çıkmaya çağıyoruz.”denilerek 15-16 Haziran'da işçi sınıfının panzerlere, kuşun yağmuruna rağmensermayedarlara geri adım attırdığı ifade edildi.

Metal İşçileri Birliği çeşitli sanayi havzalarında TİS görüşmelerine ilişkinhazırlıklarına devam ediyor.

Bu hazırlıklar çerçevesinde Toplu Sözleşme Sempozyumu öncesinde Bursa veİzmir’de TİS bilgilendirme masaları açıldı.

25-26 Haziran günlerinde Bursa’da Bursa Organize Sanayi cami önü ve FomaraMeydanı’nda TİS bilgilendirme standları açıldı.Organize Sanayi’de açılan stantlabaşta Renault, Bosch, Mako, Baykal Makine işçileri olmak üzere örgütlü/örgütsüzmetal işçilerine seslenildi. Toplu Sözleşme Sempozyumu’na çağrı yapıldı, Metalİşçileri Birliği programı dağıtıldı. İşçilerle toplu sözleşme süreci üzerine sohbetedildi.

İzmir’de de metal işçilerinin geçiş ve servis güzergahları üzerinde toplu sözleşmebilgilendirme masaları açıldı.

Bakırçay havzasındaki demir çelik fabrikalarındaki işçilerin servis durağı olanMenemen’de açılan masa ile toplu sözleşme sürecine dair Metal İşçileri Birliği’nintalepleri anlatıldı. Esnek çalışma koşullarının kaldırılmasından, demir çelikfabrikalarını yakından ilgilendiren taşeron sistemine, işçiler arasındaki ücretfarklılığından iş kazaları ve işçi sağlığının korunmasına yönelik talepler özel olarakvurgulandı.

Metal İşçileri Birliği’nden TİS standları

Metal İşçileri Birliği 15-16 Haziran ruhuylaMESS'i ezmeye çağırdı

Page 8: Metal İşçileri Bülteni-Temmuz  2010

Metal İşçileri Birliği, MESS grup TİS sürecinde metal işçilerinin taleplerini ve mücadeleiradesini göstermek ve sendika yönetimlerini görevlerine sahip çıkmaya zorlamak amacıylabir imza kampanyası başlatmıştır. TİS kapsamında olsun olmasın tüm metal işçisiarkadaşlarımızı bu imza kampanyasına katılmaya davet ediyoruz. Bilinmelidir ki, her imzainsanca yaşama mücadelemiz için verilmiş bir destek olacaktır.

Kampanyaya katılmak için aşağıdaki formu imzalayalım, imza toplayalım. Formları Metalİşçileri Birliği’ne ulaştıralım ya da doğrudan mail ve diğer yollardan sendika yönetimlerinegönderelim.

Metal İşçileri Birliği

Türk Metal, Birleşik Metal ve Çelik-İş Sendikası’nınyönetim kurullarına…

Yaklaşık 130 bin metal işçisinin kapsayan, sonuçları bakımından da bütün işçi sınıfınıetkileyecek olan MESS Grup Toplu Sözleşme görüşmeleri yakın bir zaman içerisindebaşlayacak.

Bu süreç MESS’ten çaldıklarını geri almak için büyük bir fırsattır. Eğer bu fırsatıdeğerlendirebilirsek, insanca çalışma ve yaşam koşullarına kavuşur, gasp edilen haklarımızıyeniden kazanır ve nihayet sermayenin işçi sınıfına dönük saldırılarına karşı güçlü birbarikat örebiliriz.

Bu ise kararlı bir mücadele vermeksizin gerçekleşmez.

Sizden bunun için kararlı, soluklu ve grev silahını kullanmaktan çekinmeyen dişe diş birmücadelenin örgütlenmesinde üzerinize düşen görevi yerine getirmenizi istiyoruz.

Bu mücadelede hayati taleplerimiz şunlardır:

1. Ücret ve hak kayıpları karşılansın, insanca yaşamaya yeten bir ücret düzeyi sağlansın!

2. Eski ve yeni işçiler arasındaki ücret farklılıkları kapatılsın! Eşit işe eşit ücret!

3. İşten atmalar yasaklansın! Tüm çalışanlara iş güvencesi!

4. Tüm biçimleriyle esnek çalışma uygulamalarına son verilsin!

5. Taşeronlaştırma uygulamasına son verilsin! Taşeron işçiler kadroya alınsın!

6. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınsın!

Yapmanız gereken bu talepler doğrultusunda kararlı bir mücadele vermektir. Bunun içinsöz-yetki ve karar hakkını tabandan oluşturulacak TİS komitelerine devretmelisiniz. TİSgörüşmelerini işçilerin katılımına açmalı ve hiçbir sözleşme maddesine işçilerin onayıolmadan imza atmamalısınız.

Bu taleplerin arkasında olduğumuzu belirtir, aksi halde hesap soracağımızı ilan ederiz.

İnsanca yaşam mücadelesine seyirci kalma,imza kampanyasına sen de katıl!